Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi Bölüm 4




Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi Bölüm 4

Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi (1971-1976) ve “Innervisions

1972 senesini dolu dolu kapatan Stevie Wonder için iniş ve çıkışlarla dolu yepyeni bir yıl başlar. Stevie her ne kadar müzikal açıdan başarıdan başarıya koşmaya devam etse de 1973 yılı aynı zamanda onun da karıştığı feci bir kazaya sahne olur. Yazı dizimizin bu bölümünde Olgunluk Dönemine farklı bir açıdan da etki eden "Innervisions" albümü ve sonrasında gelişen kritik olaylardan bahsedeceğiz



Projeler
"Talking Book" ve "Superstition" fırtınası dinmeden Stevie yeni planlarını devreye sokar. Sanatçı öncelikle yazı dizimizin 3.bölümünde bir paragrafla tanıttığımız Wonderlove grubu kadrosunun büyük bir bölümünü eski eşi Syreeta Wright için başlattığı yeni bir projeye kaydırır. Stevie, Wonderlove ile "Stevie Wonder Presents: Syreeta" adlı çalışmayı yürütürken kendine ait bir albüm çalışmasını da başlatır. Kayıtları bir avuç müzisyenle gerçekleştirdiği, adı daha sonra "Innervisions"a dönüşecek olan "The Last Days Of Easter" projesine start verir. Üstte bahsettiğim Syreeta'nın bu önemli albümünü yazı dizimizin bir sonraki bölümünde (5.bölüm) daha detaylı inceliyor olacağız.

"Higher Ground"
Mayıs'ta Stevie Wonder "Higher Ground" parçasını kendi deyimiyle 3 saatte şipşak yazıp Temmuz 1973'de albümün öncüsü ve ilk single çalışması olarak piyasaya sürer. Hareketli bir funk parçası olan çalışma ABD Billboard Hot 100 listelerinde 4 numaraya kadar yükselirken R&B listelerinde zirveye ulaşır. Parçada wah-klavinet ve Moog synthesizer dahil tüm enstrümanları kendi çalıp şarkıyı da aynı zamanda besteleyen sanatçı bu parçada 2 tane mesaj vermeye çalışır.

Birincisi; Stevie kendi hallerinde yaşayan, etliye sütlüye dokunmayanları harekete geçirmeyi çabalar, aynı zamanda toplumun bir kesimini "uyumamaya", diğer bir kesimi daha fazla "öğrenmeye", politikacıları da insanlar ölürken "seyirci olmamaya" davet eder.

Parçayı özel kılan ikinci unsur da şöyle: Sanatçı aşağıdaki "Stevie Ölüm Döşeğinde" adlı paragrafta bahsedeceğimiz feci kazadan 3 ay önce yazdığı "Higher Ground"a kaza sonrasında bazı özel anlamlar yüklemeye başlar. Sanatçı hayattaki birinci şansını iyi kullanamadığını, her şeyi daha doğru yapabilmek adına yeni bir şans almış olmaktan mutluluk duyduğundan bahseder. Stevie yaptığı bir açıklamada bunu birilerinin ona kazadan önce yazdırmış olabileceğini söyler. Olaya nasıl bakarsanız bakın. Tüyler ürpertici olduğu kesin. Stevie bu olaydan sonra reenkarnasyona olan inancına sıkıca sarılarak sözüne ettiği o "ikinci şansa" sahip çıkmaya başlar.

I'm so darn glad he let me try it again 
Cause my last time on earth I lived a whole world of sin 

I'm so glad that I know more than I knew then 

Gonna keep on tryin' 

Till I reach my highest ground
Bu parçanın sonraki yıllarda birçok coverını görüyoruz. Bunlardan en önemlisi 1989 yılındaki Red Hot Chili Peppers versiyonudur. Merak edenler buradan izleyebilirler.



"Innervisions" çıkıyor
"Innervisions" albüm projesi Tonto ekibi tarafından "Blue Book" olarak isimlendirilen bir çeşit "kara kaplı defter"in de yardımıyla hızlıca yol alır. (Son 2 yıl içerisinde yazılmış olan şarkı taslaklarına günbegün yenileri ilave edilen bu şarkı havuzu sonraki yıllarda da Stevie'nin yüzünü güldürmeyi amaçlıyordu). Albümün yapımcılığını diğer olgunluk dönemi çalışmalarında olduğu gibi yine Tonto (Robert Margouleff ve Malcolm Cecil) ve Stevie Wonder üstlenir. Bu çalışmada karanlıkta kalan, tabu olan temalara açıklık getirme konusunda bir misyona soyunan Wonder yine sosyal farkındalığın en tepe noktasındadır. Albüm konsepti çeşitli konulardan meydana gelmektedir. Bunlar; ikiyüzlü politikalar ve politikacılar, ırkçılık ve ırklar arası çatışmalar, aşk ve sevgi, uyuşturucu kullanımı ve o güne kadar çalışmalarında hiç gündeme getirmediği dini meseleler.

Stevie'nin 16. stüdyo albümü hüviyetini taşıyan "Innervisions"ın kaydı The Record Plant (Los Angeles) ve Media Sound Studios (New York) stüdyolarında gerçekleşip 33'lük plak formatı ve Tamla Motown etiketiyle yayınlanır. Müzikseverler 3 Ağustos 1973 yılında “Innervisions” albümüyle buluştuklarında kendini müzikal açıdan geliştirmiş olan, toplumsal olaylara oldukça hassas duruşuyla dinleyicisiyle günden güne daha da yakınlaşan bir Stevie Wonder ile karşılaşırlar. Süper yetenek 9 parçanın tümünü kendi yazmış ve bu parçaların altısında tüm enstrümanları kendi çalmıştır. Bu tek kişilik orkestraya Olgunluk Dönemi yazı dizimizin ikinci bölümünde aktardığımız "Music Of My Mind" albümünde de rastlıyoruz. Yazıyı buradan tekrar etüt edebilirsiniz.

Stevie Ölüm Döşeğinde
6 Ağustos 1973'te, yani albümün yayınlanışından sadece 3 gün sonra şoförü/yeğeni John Harris'le bir konserden dönen Stevie çok ağır bir trafik kazası geçirir. Yeğeni kazayı kırık ve sıyrıklarla atlatırken sanatçının alnına önlerindeki kamyondan fırlayıp ön camı parçalayan bir kalas isabet eder. Stevie arkalarından gelen grup üyeleri tarafından hasarlı arabanın içerisinden ağır kanamalı olarak çıkarılır ve olay yerine gelen ambulansla hastaneye yetiştirilir. Sancılı bir hastane süreci başlar.


Stevie ilk müdahale sonrasında başka bir hastaneye sevk edilir. Kafatasında kırık ve muhtelif morarma ve eziklerle bir süre daha (4 gün) komada kalır. Annesi başta olmak üzere ailesi ve yakın dostları Kuzey Carolina Baptist Hastanesine sanatçının yardımına koşarlar. Hastane müzisyen ve hayranların ziyaretçi akınına uğrar, geçmiş olsun mesajları yağar.

Kaza sonrası ilk 3 günde, umutlar tükenir, Stevie Wonder'ın hayatından umutlar kesilirken onu hayata tekrar müzik döndürür. Şöyle ki;

Stevie'nin basın ilişkilerini yürüten, aynı zamanda konser menajerliğini yapan Ira Tucker hastaneye vardığında herkesi sessiz ve üzüntü içerisinde bulur. Tucker, doktorlara Stevie'nin oldukça sesli müzik dinlediğini aktarır ve "sesli" bir tedavi stratejisi önerir. Zararı olmaz denir ve Ira 1–2 başarısız bağırma çağırma denemesinden sonra Stevie'nin kulağına tüm gücüyle üstte de detaylı olarak anlattığım "Higher Ground" şarkısını söyler. Stevie bir süre sonra parmaklarını oynatır, ardından ritme de uyarak bu kabustan uyandığını ispat eder. Koku ve tat alma duyularında sıkıntı yaşansa da kademeli bir iyileşme gerçekleşir.


Stevie fiziksel olarak beklenenden hızla düzelmeye başlar. İster inanın, ister inanmayım, ama Ağustos'un başında gerçekleşen bu ağır kazadan tam 1,5 ay sonra Eylül sonunda 2 parça seslendirmek üzere bir Elton John konserinin konuğu olur! Tüm kaza süreciyle ilgili oldukça detaylı bir anlatımı şurada bulabilirsiniz.

"Living For The City"
Eleştirmenler başta olmak üzere çıktığı günden itibaren methiyeler düzülen "Innervisions" albümü Stevie'nin kazasıyla da ön plana çıkar. Kazanın satışları bir nebze tetiklediği gerçeğinden bile bahsedilir. Ancak bu parlak albümün barındırdığı kalite, estetik, yenilikçi sound, sözlerdeki zekadan ötürü böylesine bir "kaza reklamı"na ihtiyacı olmadığı muhakkaktı.

Albümün önemli yapı taşlarından biri olan "Living For The City" de bu kanıtlardan sadece birisiydi. Şarkı Kasım 1973'de albümün ikinci 45'liği olarak yayınlanır. Albüm versiyonundaki 7:21 dakikalık detaylı ve uzun anlatım single versiyonunda maalesef 3:41 dakikaya sınırlanır. Parça sistematik ırkçılığı açıkça ele alan ve sokaktaki trafik, ses ve siren gibi günlük sesleri stüdyoda kaydedilen müzikle birleştirilen ilk soul müzik şarkılarından biri olur (kaynak: Wikipedia). 1975 yılında düzenlenen 17. Grammy Ödüllerinde "En İyi R&B Parçası" ödülüne layık görülen "Living For The City" ABD Billboard Hot 100 listelerinde 8 numaraya, R&B listelerinde ise 2 hafta boyunca 1 numaraya yerleşir.



Albüm incelemesi
Albüm uyuşturucu kullanımının beraberinde getirdiği olumsuzluklardan bahseden "Too High" adlı parçayla başlıyor. İkinci sırada benim şahsen çok sevdiğim bir balad geliyor. "Visions" adlı şarkıda sanatçı süt ve baldan meydana gelen bir dünya hayal ediyor. Nefretin bir rüya olduğu, sevginin ise sonsuza dek sürdüğü bir hayattan bahsediyor. Ancak sonunda bu dünyanın sadece bir rüyadan ibaret olduğuna karar veriyor. Üstte anlatmaya çalıştığım "Living For The City"den sonra A yüzünün dördüncü ve son parçası "Golden Lady"de hoş bir aşk şarkısı dinliyoruz.

B yüzü üstte de anlattığımız bir "harekete çağrı" parçası olan "Higher Ground" ile başlıyor. Çook funky açıkçası! Stevie, ikinci parça “Jesus Children of America”da uyuşturucu bağımlıların ve diğer günahkarların Hz. İsa ve Meryem Ana'dan af dilemeleri gerektiğinden bahsediyor. Parça Billboard Magazin tarafından haklı olarak 4 dakikalık bir Pazar ayinine benzetiliyor. Bu şarkı Stevie'nin açık olarak ilk defa dindar yönünü ortaya koyuyor. B yüzünün üçüncü parçası "All in Love Is Fair" yine bir balad hüviyetini taşıyor. "İki kişi birbirine aşık olmayı vaadediyor, fakat her şey zamanla değişiyor, geleceğe kimse hükmedemiyor" sözlerinde boşanmasının Stevie üzerinde belirgin izler bıraktığını görebiliyoruz. "Don't You Worry 'Bout a Thing" latin esintileriyle başlayan eğlenceli bir parça. Sanatçı beraber olduğu kıza kafaya bir şey takmaması gerektiğini, mutlu günler geri dönünceye kadar yanında yer alacağına söz veriyor. B yüzünün ve albümün son parçası yine mecazlarla dopdolu. Albümün aynı zamanda üçüncü ve son single çalışması olan "He's Misstra Know-It-All"da "planı sahibi olan" bir dolandırıcıdan bahsediliyor. Stevie, onun sözüyle hareket edilmemesini öneriyor. Bu dolandırıcının bir gülümsemeyle birçok can yaktığını, eleştiriye tahammülü olmadığını söylüyor. Sanatçı son olarak "O olmasaydı daha iyi olurdu" temennisinde bulunuyor. Bu hikayenin dönemin ABD Başkanı Richard Nixon'a atfedildiği iddia edilmiş olsa da bunu gösteren bir kanıta rastlanmıyor :))

Teknik olarak bir ayrıntıdan da bahsedelim. Parçaların her biri bitmeden diğerine geçiş uygulaması ilginç bir ayrıntı olduğu kadar can sıkıcı olarak da algılanma ihtimali bulunuyor. O yüzden 1999 yılında bugüne dek yayınlanan en kapsamlı Stevie Wonder Best Of derlemesi "At the Close of a Century"de albümdeki 9 parçadan 8'i orijinal albüm sıralamasıyla bulunmaktadır.

Grammy Ödülleri
"Innervisions" 1974'de düzenlenen 16. Grammy Ödül töreninde "Yılın Albümü" ve "Yılın En İyi Mühendislik Kaydı (Klasik Olmayan)" kategorilerinde 2 ödülle eve döner. Stevie "Innervisions" albümünden single olarak çıkardığı "Living For The City" parçası çıkış tarihi itibarıyla değerlendirmeye katılamadığı için bir sonraki sene gerçekleşen 17. Grammy Ödül törenine katılma hakkı kazanıp "Yılın En İyi R&B Parçası" ödülüne kavuşur.
Plak kapağı tasarımı
Plağın ilüstrasyonu 1970'li yıllarda birçok albüm tasarımında imzası bulunan Efram Wolff tarafından yapılmıştır. grayflannelsuit.net sitesinde yapılan bir incelemede Stevie'nin burada bir çeşit sanat kahini olarak resmedildiğinden bahsedilir. Fiziksel olarak körlüğüne rağmen dünyanın sorunlarını görebildiği anlatılmaktadır. Bu bakış açısının, farklı siyasi ve sosyal açıdan belirgin olan şarkı sözlerine de yansımış olduğu ilave edilmektedir.

 

Tracklist
A Yüzü
1"Too High" – 4:36

2"Visions" – 5:23

3"Living for the City" – 7:22

4"Golden Lady" – 4:40

B Yüzü
1"Higher Ground" – 3:42

2"Jesus Children of America" – 4:10

3"All in Love Is Fair" – 3:41

4"Don't You Worry 'bout a Thing" – 4:44

5"He's Misstra Know-It-All" – 5:35
Sonuç olarak;
Olgunluk Döneminde zirveye ulaşmak üzereyiz. Ne derseniz deyin, anlattığımız her yeni albüm bir öncekine göre kendinden daha emin, daha cesur, daha inovatif ve daha profesyonel. Ben o zamanın Stevie'sini müzik sektöründe bir çok meslektaşına göre bir trendsetter olarak görüyorum. Yani Stevie hali hazırdaki modaya uymuyordu, modayı O yaratıyordu.

"Innervisions" beğenerek dinlediğim, şarkı sözleriyle bir bütün teşkil eden tavsiye edilesi özel bir albüm. Olağanüstü!

Spotify'den dinlemek için;




R&B, Soul ve Funk dolu günler diliyorum.
Sevgiler,
Aykut Öğer


Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi. 6 yılda 6 “muhteşem” albüm sığdırılan 1971-1976 dönemi Stevie için tam anlamıyla bir başarı öyküsüydü. Bu konuyu ele aldığımız yazı dizisi. Bölüm-1 / Bölüm-2 / Bölüm-3 / Bölüm-4

Yorumlar