Geçtiğimiz sene oldukça kapsamlı bir yazı ile Bergama Kolektif Hayalgücü Müzik Merkezi ve seyrettiğim gerçekten zihin açıcı performans konusunda bir yazı yazmıştım. Çeşitli sebeplerle bu müthiş etkinliklere bir ara verilmişti. Bu defa İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'i de kapsayacak şekilde bu projeyi destekleme kararı aldı. Hem Bergama hemde İzmir'de proje kaldığı yerden devam ediyor. Doğaçlama, enstrüman, müzikal hayal gücü ve kompozisyonlar üzerine atölye çalışmaları, genç müzisyenlerin ufkunu açmaya devam ediyor. .Geçtiğimiz yazımda yazdığım gibi ufaklıkları müzik ile tanıştıran ve bana sorarsanız hayal güçleri ve yaratıcılıklarını bambaşka boyutlara taşıma aday çalışmalar. Bunun yanında yaşı büyük daha müzisyen veya müzisyen adaylarına da, müziğin bambaşka bir yönünü gösteren ve onları aydınlatan çalışmalar...
Bu sene bu çalışmaların meyvelerini İzmir'de Kültür Sanat sahnesinde seyretme fırsatım oldu. Konserde Timuçin Şahin'in yanında iki önemli müzisyen seyretme fırsatı bulduk; davulcu Jim Black ve basçı Reggie Washington. İsterseniz bu iki müzisyeni tanıyalım.
1967 doğumlu davulcu Jim Black, Amerika Seattle'da büyüdü. Seattle'ın çeşitli caz topluluklarında kendisini geliştirdikten sonra Berklee Müzik Okulu'nda eğitimine devam etti. O dönemlerde gitarist Kurt Rosenwinkel ile Human Feel'i kurdular ve müzik maceralarını New York şehrinde devam ettirdiler. Bu süre zarfında Uri Caine, Dave Liebman, Nels Cline, Steve Coleman, Tomasz Stanko ve Laurie Anderson gibi müzisyenler ile birlikte çalışma fırsatı buldu.
90'lı yılların ortalarından bu yana, Jim Black, yeni seslerin ve tekniklerin caz yaratıcı müzik bağlamına dahil edilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Kolektif grubun bir üyesi olarak Pachora (Speed, Sverrisson ve gitarist Brad Shepik ile birlikte) Black, Balkan müziğinin caz temelli müziğe uyarlanmasında ve çalışmasında liderlerden biriydi. Gelişmiş teknikleri, modern caz, davul ve bas ve Balkan dumbekleri tarafından eşit şekilde bilgilendirilen yeni bir politmik diline dönüştürdü. Bu arada Jim Berne, Jim Black, Nels Cline'in bir arada çaldığı The Veil albümünü de Mecmua'nın daha emekleme dönemlerinde kaleme almışız..
Jim Black, şahsen tanıyınca süper pozitif bir insan. Çok eğlenceli ve hoş sohbet. Sohbetimiz sırasında Türkiye özellikle de İstanbul konusunda bu kadar çok şey bilmesi benim dikkatimi çekti. Meğer bundan seneler önce bir ay İstanbul'da yaşamış. Hikaye çok ilginç aslında. Belki bir gün izin alıp birkaç satır yazarım :)
Basçı Reggie Washington, 80’lerin ve 90’ların Modern Caz devrimine önemli bir katılımcıydı. Steve Coleman, Branford Marsalis, Roy Hargrove, Chico Hamilton, Oliver Lake, Cassandra Wilson, Don Byron, Jean-Paul Bourelly, Lester Bowie ve Ronald Shannon Jackson'la birlikte turne, kayıt ve performanslarıyla tanındı. 2005 yılında, Reggie başarıyla kendi grupları ile tur başladı. Ravi Coltrane, Gen Gölü, Stéphane Galland, Jef Lee Johnson, Erwin Vann, Jacques Schwarz-Bart, EJ Strickland, Jozef Dumoulin, Skoota Warner, Matthew Garnizon, Marcus Strickland, Jason Lindner gibi Amerikalı ve Avrupalı müzisyenlerin karışımıydı. Çok yönlü, çok yönlü bir müzisyen olan Reggie Washington, Jazz, Funk, R&B, Blues, World ve Experimental gibi çok farklı alanlarda çalabilen bir isim.
Asıl konserin bir gün öncesinde Reggie Washington, Jim Black ve Timuçin Şahin üçlüsünün çalışmalarına katılma fırsatım da oldu. Hatta ma'aile katıldık. Buradan ilginç bir not olarak Reggie Washington'ın konserde çalınacak parçaların notalarında bas için yazılmış partisyonları görmesi ile "bu çağda bas için ayrı nota yazan kaldı mı ya" demesi idi. Bu kadar fazla müzisyen ile çalışmış bir insanın bu yorumunun altını çizmek lazım. Son derece keyifli geçen bu çalışmaların akabinde Sn. Mehmet Gönenç'i yeniden görmek çok mutluluk verici idi. Geçtiğimiz yıllarda Bergama belediye başkanı olarak tanıdığımız ve Kolektif Hayalgücü Müzik Merkezinin ortaya çıkmasında en önemli insanlardan bir tanesi olarak görülen Sn. Mehmet Gönenç artık Belediye başkanı değil. Ancak hala bu projeye gönül vermiş birisi olarak koşuşturmasına devam ediyor. Takdir etmemek mümkün değil...
Gelelim konsere....
İlk bölümde Timuçin Şahin, Jim Black ve Reggie Washington'ı üçlü olarak dinleme fırsatı bulduk. Aslında ben bu kompozisyonların bir kısmını bir gün önce dinleme fırsatı bulmuştum ancak tabii ki sahnede bambaşka bir deneyim oluyor. Bu arada özellikle Jim Black sahnede insanı büyüleyen bir performansa sahip. Oldukça karmaşık bir çalma stili var. izlemesi ve dinlemesi büyük keyif. Aslında şahsım adına beni bu üçlünün performansı zaman anlamında kesmedi, keşke daha uzun olsaydı. Umarım sene içerisinde benzer bir üçlüyü ayrıca bir konserde seyretme şansımız olur....
Konserin ikinci bölümünde Kolektif Hayalgücü çalışmalarına katılan Bergamalı ve İzmirli müzisyenler, Şahin'in öğrencileri, Jim Black ve Reggie Washington'ın performansını seyrettik. Konsept olarak belirli bir müzik hattı üzerinde performansı yöneten şefin hayal gücüne göre ilerleyen bir müzikal yapı var.. Şahin'in dediği gibi böyle olunca hiçbir performans birbiri ile aynı olmuyor, aynı parçayı iki kere çalınsa bile tamamen farklı deneyimler oluşuyor. Özellikle ufaklıkların müziği yönetmesi seyri keyifli bir durum. Tabii ki bir müziksever olarak performanslar sırasında kulağıma çarpan sesler oldu.
Bunlardan ilki yukarıdaki fotoğraftaki iki yanda oturan bayanlar. Özellikle sağ tarafta olan hanım kızımızın sesi oldukça etkileyici idi. Müzik yaşamına hangi tarzda devam edeceğini bilemiyorum. Ancak benzersiz güzellikte bir ses tonu var ve kendisini geliştirirse çok iyi bir caz vokalisti olabilir diye düşünüyorum. Benzer şeyleri kırmızı renkli kıyafeti olan hanım kızımız için de söyleyebilirim. Bu arada Timuçin Şahin tabii ki öğrencilerinin isimlerini irticalen sayabiliyor. Ancak ben o yetenekten maalesef çok uzağım.
Bu seneki konserde ilk dikkat çeken şey, katılan Bergamalı müzisyen arkadaşların kendilerini geçtiğimiz seneye göre ciddi şekilde geliştirmeleri ve yeni katılan İzmirli müzisyenler ile uyum sağlamış olmaları oldu. Timuçin Şahin'in öğrencilerinin de katılımı ile ortaya daha farklı ve müzikal zenginlikler barındıran bir performans çıkmış. Örneğin biraz arka planda kalsa da, piyano da çok dikkat çeken dokunuşlar oldu.
Konser sırasında en beğendim emprovize çalışma yukarıda fotoğrafını görebileceğiniz yine ismini unuttuğum genç arkadaşımızın kompozisyonu oldu. Geçen sene Bergama'da da dinlediğim bu genç gitarist bu sene konservatuar için hazırlanıyormuş. Buram buram Ege kokan melodi hattına yaptığı dokunuşlarla gecenin bana sorarsanız en güzel performanslarından bir tanesine imza attı. Umarım hayaline kavuşur...
Aslında tüm bu performanslara bakınca geçtiğimiz seneye göre bayağı gelişme olduğunu görebiliyorum. Hatta bana sorarsanız daha doğrusu gönlümden geçen şey, bu yetenekli gençleri daha küçük formasyonlarda dinlemek. Altılı, yedili performanslarda son derece keyifli bir deneyim olabilir. Çünkü tek tek bu yetenekli ve kendini geliştirmeye devam eden genç arkadaşlarımızı böylesine yapılar içinde dinlemek benim gibi müzik delileri açısından oldukça keyifli olacaktır.
Bu senenin Kolektif Hayalgücü Orkestrası performansı, buna imkan veren tüm kişi ve kuruluşlar, eğitimler ve atölye çalışmalarını düzenleyen Timuçin Şahin ve değerli müzisyenler, konseri dinlemeye gelen müzik sevdalıları hepsi kocaman bir alkışı hak ediyorlar. Bu müzikal rüyanın çeşitli sebeplerle sona ermesini önleyerek büyük bir iş yapılmış olduğunu da söylemem lazım. Umarım seneye daha da gelişerek devam eder ve ülkemiz ciddi müzisyenler kazanır. Müzisyen derken çaldığı enstrümana hakimiyet tabii ki önemli ancak benim açımdan en önemli şey, müzikal manada açıklıktır. O yüzden ben bu projeye müzikal rüya demeye devam edeceğim.
Umarım gelecek senede buluşuruz...
Fotoğraflar: Sn Aydın Eroğlu.
Yorumlar
Yorum Gönder