Miles Davis - Bitches Brew Bölüm I



Miles Davis - Bitches Brew

Miles Davis ismini günümüzde tanımayan yoktur sanırım. Sadece caz müzikle uğraşanlar değil müzik dinleyen hemen herkes mutlaka duymuştur ismini. Meraklılara en sevdiğiniz Miles Davis albümü nedir diye sorduğunuzda cevaplar genelde çok çeşitli olmuyor. Genelde herkesin verdiği cevap “Kind Of Blue” olur. Bana sorarsanız ise 1968-1970 arasındaki dönemdeki kayıtlarını çok severim. 1968 yılından itibaren başlayan Miles Davis'in elektrikli enstrümanlar ile tanıştığı dönem çoğu eski nesil caz eleştirmeni tarafından hiç sevilmeyen hatta nefret edilen bir dönemdir. Müzik dinleyicileri için ise alışılagelmiş Miles Davis müziğinden oldukça farklıdır. Bu yıllarda yaptığı albümleri belki bir çok müziksever dinlememiştir. Neyse konuyu uzatmadan isterseniz önce Miles Davis'in hayatına kısaca bir göz atalım.

1926'da doğan müzisyenin müzik kariyeri daha 16 yaşındayken başlar. Küçük gruplarda çalar ve okula gitmediği zamanlarda üye olduğu müzik kulubünde takılmaya başlar. 17 yaşında Blue Devils ismindeki bir gruba transfer olur. Bu grubun başında Eddie Randle vardır. Daha sonra Tiny Bradshaw grubuna katılır. Bu dönemde Sonny Stitt onu izlemeye almıştır. Soony Stitt müzikseverler arasında fazla tanınan bir isim değildir. Aslında müzik tarihi açısından önemli bir saksafoncudur. Müzik tarihçilerine ve eleştirmenlerine göre Charlie Parker ve Lester Young'ın tarzından etkilenmiştir. Daha sonraki yıllarda kendi sitilini oluşturmuş ve John Coltrane gibi isimleri etkilemiştir. Geçtiğimiz günlerde elime geçen güzel bir 1959 yılı Verve albümünü hazır ismi geçmişken tavsiye edeyim; Sonny Stitt Sits In with the Oscar Peterson Trio (meraklısına not: albümün plağı Speakers Corner tarafından basıldı) Bu dönemde Davis ailesi ile sorun yaşar. Ailesi okulunu bitirmesini istemektedir o ise müzik yapmak. 1944 yılında yaşadığı East St. Louis kentini Billy Eckstine orkestrası ziyaret eder. Bu orkestra caz tarihinde hep büyük orkestraların gölgesinde kalmış olsa da, dönem dönem iyi müzisyenlere okul vazifesi görmüştür. Tamda bu dönemde Dizzy Gillespie ve Charlie Parker gibi iki mühim isim bu orkestrada çalmaktadır. Performans öncesinde Buddy Anderson hastalanınca gruba bir üçüncü trompetçi gerekir ve bulunan isim Miles Davis olur. Profesyonel kariyere bir adım kala ailenin eğitim baskısı galip gelir ta ki 1944 yılının sonuna kadar.

1944 sonunda Miles Davis, New York'a taşınır. Bu dönem müzik tarihçileri tarafından New York ve bebop yılları olarak isimlendirilir. New York'a gelme sebebi Juilliard School of Music'e.(Müzik Okulu) devam edecek olmasıdır. Gelişinin hemen ardından Charlie Parker'ı bulur. Bu buluşma ona bir çok kapıyı açar. Bu dönemde idollerinden birisi olan Coleman Hawkins ile tanışır. New York'a gelişinin hemen ardından Harlem'deki gece kulüplerinde çalmaya başlar. İki önemli kulube çıkmayı başarmıştır; Minton's Playhouse ve Monroe's Bu dönemde bu kulüplerde bebop devrimini yapacak müzisyenlerle tanışır. Fats Navarro, Freddie Webster, ve J. J. Johnson. Ayrıca Thelonious Monk ve Kenny Clarke gibi büyük müzisyenlerle çalışma fırsatı bulur. Caz müziği tarihçilerine göre bu dönemde Davis özellikle müzik kompozisyonu hakkında çok şey öğrenmiştir. Kendisinden daha iyi müzisyenleri dinleme fırsatı bulmuştur. Miles Davis zeki bir adamdır ve güçlü yönlerini öne çıkartıp zayıf yönlerini saklamak gerektiğini anlamıştır.


Bu dönemin ardından Müzik tarihçilerinin Birth of the Cool dediği dönem başlar. Bu dönemde Kanadalı aranjör ve besteci Gil Evans ile tanışır. Evans çok sayıda müzisyene destek vermektedir. Miles Davis bu yıllarda aranjman konusunda kendini geliştirme fırsatı bulur. Ancak asıl önemli olan Cool Jazz modasının içerisinde önemli bir isim haline gelmiştir. Şimdi isterseniz cool caz konusuna kendi fikirlerimi yazayım. Bir çok ciddi caz eleştirmeni cool cazı eleştirirler. Bu müziğin ortaya çıkmasındaki en önemli sebep Bebop çalmanın zorluğudur. Ciddi teknik ve müzik bilgisi gerektiren gerçek bebop halktan da pek olumlu eleştiriler almaz. Dinlemekte oldukça zordur. Durum böyle olunca müziği biraz kolaylaştırmak gereklidir. Ortaya çıkan akımlardan bir tanesi Cool Jazz'dır. Meraklılar için Miles Davis'in Birth of the Cool albümü bu dönemi anlamak için alınması gereken bir albümdür. Burada hemen yanlış bilinen bir şeyi düzeltmek gerekir. Çoğu kişi Birth of the Cool'u bir albüm zanneder. Hayır değildir. Capitol Records plak firmasının 1949 ile 1950 arası Miles Davis performanslarından oluşan toplama bir albümdür. Kısa bir bilgi olarak Coll Jazz, Lester Young'tan etkilenmiş bir tarzdır. Daha sonraki dönemlerde Gil Evans ve Gerry Mulligan tarafından daha da geliştirilmiştir. Lennie Tristano, Lee Konitz gibi önemli isimlerde bir dönem bu akıma öncülük etmişlerdir. New York'ta başlayan akım daha sonra Amerika'nın tüm batı sahilini sarmıştır. Örneğin odyofiller tarafından çok sevilen The DaveBrubeck Quartet'in Time Out albümü Cool Jazz'ın önemli örneklerinden bir tanesidir.

Miles Davis 1950'lere gelindiğinde Hard bop akımına dahil olur. Hard bop ilginç bir akımdır. Aslında bebop akımının 1950'lerdeki hali olarak görülse de teknik ve müzik anlamında bunu bir devam olarak görmek oldukça güçtür. Yukarıdaki paragrafta biraz bahsetmiştim. Bebop, yüksek tempolu, karmaşık yapılı, bol emprovizasyon içeren teknik gerektiren hatta neredeyse virtüözlük gerektiren bir tarzdır. Durum böyle olunca müzisyenler oldukça zorlanıyorlardı. Cool Jazz akımı beklenenden kısa süreli bir etki yapınca ortaya hard bop çıkar. Hard bop'un özelliği oldukça yavaş tempoda çalınması ve karmaşık yapıları bünyesinde pek barındırmamasıdır. Bu durum özellikle 1950'lerde halkın gözlerini tekrar caz müziğe çevirmesine sebep olur. Sonuçta daha dinlenebilir ve özellikle anlaşılabilir bir caz tarzıdır. Bu dönemler için tavsiye edebileceğim albümler Walkin' (1954), Bags' Groove (1954), Miles Davis and the Modern Jazz Giants (1954) olabilir.
Bu dönemin sonunda Davis Newport Jazz Festival'inde çalar. Burada çaldığı Round Midnight şarkısı ve attığı solo ona yeni kapılar açar. Davis'in Round About Midnight plağının ilk şarkısı Round Midnight'tır. Burada da oldukça önemli bir solo atmıştır. Aslında bu efsanevi şarkı Thelonious Monk bestesidir. Ben son dönemlerde en çok Anthony Braxton'ın 23 Standards toplamasındaki versiyonunu seviyorum. Neyse ardarda gelen başarılar Miles Davis'in kendi grubunu oluşturmasını sağlar. Ekip göz kamaştırıcıdır. Tenor saksafonda John Coltrane, piyanodaRed Garland, basta Paul Chambers , davulda Philly Joe Jones ve tabii ki Miles Davis. Bu dönemdeki albümler caz müzik severler için son derece başarılıdır. Miles: The New Miles Davis Quintet (1955), Cookin' with the Miles Davis Quintet (1956), Relaxin' with the Miles Davis Quintet (1956), Workin' with the Miles Davis Quintet (1956) ve Steamin' with the Miles Davis Quintet (1956) Hemen meraklılar için bir not düşeyim bu albümler Great Prestige Recordings ismi ile plak formatında yayınlandı. İster teker teker isterseniz de özel baskı kutu setini alabilirsiniz.

Yorumlar

  1. [...] İlk Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız [...]

    YanıtlaSil
  2. [...] Birinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız Benzer YazılarIda Sand - Meet Me Around Midnight CDFreddie Hubbard - The Body & the Soul LPMavis Saples – Live Hope at The Hideout CDDjango Reinhardt - Golden Greats CD Tags: jazz, Miles Davis [...]

    YanıtlaSil
  3. [...] Birinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız Benzer YazılarÖnder Focan 36mm Biometric CDPee Wee Russell – Coleman Hawkins Jazz Reunion LPJohn Coltrane and Johnny Hartman LPDjango Reinhardt - Golden Greats CD Tags: jazz, Miles Davis [...]

    YanıtlaSil

Yorum Gönder