Charlie Parker - The Quintet - Jazz At Massey Hall


Charlie Parker The Quintet - Jazz At Massey Hall
Debut Records/Fantasy, Inc. CD

Biyografi metini Complete Savoy and Dial Studio Recordings incelemesinde yazılmıştı. Kısa bir özeti; Charles "Charlie" Parker, Jr. veya onu tanıdığımız ismiyle Charlie Parker (1920 - 1955) Amerika Kansas City doğmuş ve büyümüş. Ailesinin tek çocuğu olan Parker, 11 yaşında saksafon çalmaya başlar, çok uzun zaman geçmeden 14 yaşında okul orkestrasındaki yerini alır. Çok başarılı olmayan bir okul hayatının ardından yerel müzisyenlerin oluşturduğu bir orkestraya dahil olur. Babası da müzisyendir ve piyano çalar aynı zamanda dansçı ve şarkıcıdır. Ancak Parker müzik konusundaki ilhamı genç yaşlardaki bir tromboncudan alır. Emprovizasyon konusundaki temel ilkeleri ondan öğrenmiştir.


1930'ların sonlarında Parker yoğun bir çalışma dönemine girer. Bu dönem boyunca özellikle emprovize çalma teknikleri üzerine çalışır ve bebop müziğe ne gibi yenilikler getirilebilir konusuna kafayı yorar. Yazılan çizilenlere göre Parker üç veya dört sene boyunca günde neredeyse 15 saat müzik üzerine çalışır. Bu yoğun çalışma dönemi boyunca kendisini çok geliştirir. Bu yıllarda dönemin önemli orkestralarını dinler özellikle Count Basie orkestralarından çok etkilenir. Ayrıca Bennie Moten orkestraları üzerinde önemli bir etki bırakmıştır. Bennie Moten üzerinde çok yazıp çizdiğimiz bir isim değil ancak caz tarihinin erken dönem isimlerinden bir tanesi ve 30'larda büyük orkestrası ile oldukça popüler imiş. Parker dönemin tüm müzisyenleri gibi doğuduğu kent ve çevresinde lokal müzik kulüplerinde çalmaya başlar. Bu dönemlerde tekniğini mükemmelleştirir. Kendisinden daha yaşlı ve dolayısıyla deneyimli bir saksafoncu olan Buster Smith onun müzikal gelişiminde önemli bir pay sahibidir. Buster Smith'te ilginç bir isim. Uzun müzik kariyeri boyunca Duke Ellington, Ella Fitzgerald ve Earl Hines gibi isimlerle çalışmasına rağmen ve 30'lardan 50'lere kadar bir şekilde müzik gündeminde kalabilen bir müzisyen olmasına rağmen tek bir solo albümü vardır.

1937 yılında Parker, Reno Club'ta müzik çalarken bir solo sırasında notayı kaçırır ve davulcu Jo Jones buna sinirlenip davulunu bırakıp gider. Normal koşullarda bir müzisyen için bu büyük bir yıkım olacak iken Parker için tam tersi olur ve daha da hırslanır. Bu arada Jo Jones, Count Basie orkestralarının da davulcusudur. Parker, daha sıkı çalışır ve bu çalışmalar neredeyse bir sene sürer. Hemen sonrasında yine ortaya çıkar ve 1938 yılında piyanist Jay McShann'ın orkestrasına katılır. Bu dönemlerde farklı kentleri dolaşma fırsatı bulur ki, bunların arasında Chicago ve New York vardır ayrıca ilk plak kaydını da yapar.

Tabii bu yıllarda çok genç olan Parker, belki bunalımlarını atmak belki de yaratıcılığını arttırmak için uyuşturucu batağına düşer. Bir araba kazasının arkasının morfin ile başlayan süreç eroin ile devam eder. Hayatının sonuna kadar eroin bağımlılığından kurtulamayacak ve erken yaşta vefatına sebep olacaktır. 1939 yılında her caz müzisyenin hayat hikayesinde gördüğümüz üzere New York gelir ve Art Tatum ile çalışma fırsatı bulur.

1940'lara gelindiğinde McShann'ın orkestrasından ayrılır ve Earl Hines ile çalışır. Bu dönemde Dizzy Gillespie ile tanışır. İlerleyen dönemlerde bu ikilinin birlikte çalacağını göreceğiz. Bu sıralarda Parker yetenekli genç müzisyenlerin olduğu bir topluluğun içerisine girer. Dizzy Gillespie'nin yanında piyanist Thelonious Monk, gitarist Charlie Christian ve Kenny Clarke bu genç isimlerden bazılarıdır. Dikkat ederseniz saydığım tüm müzisyenler caz tarihine isimlerini altın harfler ile kazımış isimler. Bu dönem Parker için hem çok eğitici olmuş hemde kendisini çok geliştirmiş idi.

Bu gelişim tabii ki ilerlemeyi de getirmiş özellikle sololarda bambaşka yapılar ortaya çıkmaya başlamıştı. Daha önceki dönemlerin soloları bu yeni tekniklerin yanında oldukça basit kalmaya başlamıştı. Geleneksel olduğu üzere eski müzisyenler bu yeni akımları reddediyor ve genç ve yaşlı müzisyenler arasında bol bol tartışma çıkıyordu. O dönemlerde bu tartışma gelenekselciler ile bebop'çuların kapışması olarak tanımlanırdı. Coleman Hawkins ve Art Tatum gibi ileri görüşlü müzisyenler, bu yeni akım konusunda karşı çıkmak yerine anlamaya çalışmış hatta daha ileri giderek içerisinde bulunmaya çalışmışlar. Tam bu dönemlerde müzik sendikası tüm kayıtları yasaklar ve radyolardaki çok az program yeni nesil bebop müzisyenlerine kapılarını açar. Kayıt yasağı 1945 yılında kalkar ve bu dönemde Parker, Dizzy Gillespie, Max Roach, Bud Powell gibi isimlerle oluşturulmuş küçük orkestralar ile caz tarihine bomba gibi düşer. Bu kayıtlar bazı müzik tarihçilerine göre caz tarihinin en önemli kayıtlarıdır ve kendisinden sonra gelecek müzisyenleri büyük ölçüde etkileyecektir.

************************

Jazz at Massey Hall Kanada Toronto'daki Massey Hall'da 15 Mayıs 1953'te verilen bir konserin kaydı. Beşli, Dizzy Gillespie, Charlie Parker, Bud Powell, Charles Mingus ve Max Roach'tan oluşuyordu. Parker'ın yanındaki isimler dönemin modern ve yenilikçi müzisyenleri dikkat çekiyor. Bu beşlinin bir arada yaptığı ilk ve tek kayıt ve ayrıca Parker ile Gillespie'nin birlikte son kaydıydı ki, geçmişte bu ikiliyi defalarca birlikte görmüştük.

Kayıt ile alakalı ilginç notlar var. Parker konserin verildiği tarihlerde Grafton saksafon çalıyordu. Grafton saksafon konusunda The Shape of Jazz to Come albüm incelemesinde güzel bilgiler var. Merak eden okuyucularımız bir göz atabilirler. Kayıt sırasında Parker'ın sözleşmesinde farklı maddeler olduğundan bu farklı sesli saksafon albümün kapağında listelenemez, ve kapakta "Charlie Chan" ismini görürüz. Parker'ın karısı ve kurgusal bir dedektife itafen "Charlie Chan" ismi ortaya çıkar.

İlginçlikler burada bitmiyor. Konser, Toronto New Jazz Society tarafından organize edilmişti. Organizasyon ve müzisyenler konser sonunda karı paylaşacaktı. konserin düzenlendiği tarihte çok önemli bir boks maçı vardır. Bu maç seyirci sayısını düşürür ve konser resmen patlar. Böyle olunca organizasyon müzisyenlerin ücretlerini ödeyemedi. Seneler sonra sadece Parker, parasını alır, diğer müzisyenler ise havasını :) Hatta Gillespie uzun zaman bu konserin parasını alamadığından şikayet eder...

Şarkı listesi şu şekilde;

  • "Perdido" (Juan Tizol)
  • "Salt Peanuts" (Dizzy Gillespie, Kenny Clarke)
  • "All the Things You Are" (Jerome Kern)
  • "52nd Street Theme" (Thelonious Monk)
  • "Wee (Allen's Alley)" (Denzil Best)
  • "Hot House" (Tadd Dameron)
  • "A Night in Tunisia" (Gillespie, Frank Paparelli)
Albüm çeşitli yayınlar ve müzik eleştirmeleri tarafından çok çok iyi bir konser hatta Parker'ın müzik kariyerindeki en iyi konser performansı olarak görülür. Ben her ne kadar katılmasam da, Parker gibi caz müziğin en önemli ikonlarından bir tanesinin genç, yetenekli ve genç müzisyenler ile birlikte nasıl çalabildiğini göstermesi açısından önemli. Çağa ayak uydurması, uyuşturucu yüzünden harap olmuş bir insanın böylesine çalabilmesi büyük bir olay.


----------YAYINLARIMIZA DESTEK VERENLER----------







Yorumlar