William John "Bill" Evans (1929 – 1980) New Jersey Amerika'da dünyaya geldi. babası Galler asıllı bir golf kursu sahibi annesi ise eski madenci bir ailenin soyundan geliyordu. Babasının alkol, kumar ve şiddet sorunlarından dolayı sıkıntılı bir ortamda büyüdü. Bu ortam, onu ve kardeşlerini birbirlerine yakınlaştırdı. Sonunda aile parçalandı. Erken yaşlarda abisi piyano dersleri alırken, duyduklarını çalmaya başlayınca Bill Evans'ta piyano dersleri almaya başlar. Piyano derslerinin yanında keman ve flüt dersleri de alır. Ancak kısa zaman içerisinde bu enstrümanlar yerine piyanoya odaklanır.
İlerleyen yaşlarında Mozart, Beethoven ve Schubert yorumlarını dinler ve çalma tekniklerini geliştirir. Yaşı ilerledikçe 20. yüzyıl çağdaş müziğine ilgi duymaya başlar ve Stravinsky'nın "Petrushka" ve Milhaud'un "Suite Provençale" gibi eserlere merak salar. 13 yaşında ilk orkstra deneyimini kazanır ve bu dönemden itibaren çeşitli dans partilerinde ve evlilik merasimlerinde piyano çalmaya başlar. Bu dönemlerde Don Elliott ve basçı George Platt ile tanışır. Özellikle George Platt müzikte armoniler konusunda genç müzisyene ilham kaynağı olur. Bu dönemlerde Earl Hines, Coleman Hawkins, Bud Powell, George Shearing, Stan Getz ve Nat King Cole dinler.
Üniversite yıllarında flüt ve piyano üzerine eğitim görür. Bu yıllarda bilinen ilk eserlerini yazmaya başlar. Bill Evans'ın kendi deyimi ile bu yıllar geçirdiği en güzel yıllardır. Okul yıllarında gitarist Mundell Lowe ile tanışır ve mezun olduktan sonra basçı Red Mitchell ile birlikte bir trio kurarlar. İlerleyen dönemlerde Herbie Fields orkestrasına katılır. Bu dönem özellikle Billie Holiday'in arkasında çalma fırsatı bulur. 1950'lerin başlarında askerlik hizmetini yapar. Askerliği sırasında ordu bandosunda çalar ayrıca ordu radyosunda caz programları yapar. Askerliğini bitirdikten sonra Chicago'da bir çok müzisyen ile tanışır. Askerlik yılları Evans'a hiç iyi gelmemiş ve ciddi şekilde bunalıma girmiştir. Bu yıllarda piyano çalma tekniği konusunda şüpheye düşmüş ve yavaş yavaş uyuşturucu bataklığına doğru ilerlemeye başlamıştır. Meşhur "Waltz for Debby" işte bu bunalım dönemlerinden yazılmıştır. Bu dönem Bill Evans eve kapanır...
Birkaç senelik bu bunalım sürecinin ardından New York'a taşınır ve lisans üstü eğitimine devam eder. Bu dönemlerde bulduğu her yerde piyano çalar, partiler, batakhaneler, kulüpler. Bu süreçte Miles Davis ve Thelonious Monk gibi isimlerle tanışır. Sonunda Don Elliott, Tony Scott ve Mundell Lowe gibi isimlerle daha düzgün kulüplerde müzik yapmaya başlar. 1950'lerin ortasında Chicago'da tanıştığı şarkıcı Lucy Reed ile New York'ta denk gelirler ve birlikte çalışırlar. Bu dönemde Evans bir çok önemli isimle tanışır. İlerleyen yıllarda bu isimlerle birlikte plaklar yapacaktır.
Bill Evans, George Russell ile tanışır ancak Russell bu yeni yetme piyanistin yaşam tarzını pek sevmez. Ancak ne zaman gizlice Evans'ın piyano çalışını duyar fikri tamamen değişir. Tam bu süreçte George Russell "Lydian Chromatic Concept" üzerinde çalışmaktadır. Bu farklı müzik tarzlarındaki ana nota gruplarının tonlarına odaklanmış bir konsepttir ve caz müziğe etkisi büyük olacaktır. Bill ERvans şansına olayın tam göbeğine düşmüştür. Bu dönemlerde bir çok iyi müzisyen ile tanışır hatta birlikte çalar. Bu sürecin sonunda bir yapımcıya telefondan dinlettiği iki eseri ona ilk albümünün yolunu açar ve "New Jazz Conceptions" yayınlanır. Albüm çok iyi eleştiriler alır ancak satılmaz. 1950'lerin ortası George Russell ve etrafındaki müzisyenler ile konserler ve turneler ile geçer.
1950'lerin sonlarına gelindiğinde Bill Evans ile Miles Davis tanışır. Tam bu esnada Miles Davis, John Coltrane, Cannonball Adderley, Paul Chambers ve Philly Joe Jones gibi efsanevi bir kadro ile müzik yapmaktadır. Red Garland'ın ayrılması ile topluluğa girer. Bu dönemlerde farklı Davis albümlerinden görülür. Bu dönemlerde Miles Davis modal müziğe doğru ilerlemektedir. Bill Evans onun müziğini hem klasik müzik bilgisi hemde yeni akımların içerisinde çok şey öğrenmesi sayesinde çok değiştirir. Bir yandan Miles Davis'in zenci dinleyicileri Bill Evans'tan pek hazetmezler. Red Garland gibi karizmatik bir adamın arkasından bu garip beyaz adamı pek sevmemişlerdir. Bu dönemde kendi albümlerinin yanında çok sayıda müzisyen ile kayıtlara girer. 1950'lerin sonunda yayınlanan Kind of Blue albümünün arkasından Bill Evans yeni maceralara atılacaktır.
Miles Davis ile yollarını ayıran Evans yine uyuşturucu batağına yeniden saplanır ama bu defa eroine bulaşır. 50'ler kötü giden aşk hayatı vesaire derken Scott LaFaro ile birlikte müzik yapmaya başlarlar. LaFaro, trio için Paul Motian'ı önerir ve böylece caz tarihinin en önemli triolarından bir tanesi oluşur. Bu dönem caz standartları ve kendi bestelerini çaldıkları müthiş bir dönem başlar. İlk albümleri "Portrait in Jazz" olur. Explorations, Sunday at the Village Vanguard ve Waltz for Debby ile bu dönem devam eder. Bu altın dönem LaFaro'nun talihsiz bir trafik kazası geçirmesine kadar devam eder. Evans için çok zor geçen senelerin arkasından "Undercurrent" yayınlanır. Evans yine trio formuna geri döner ve "Moon Beams" ve "How My Heart Sings!" albümlerini yayınlar. Bu dönemler Bill Evans'ın yoksulluk içinde yüzdüğü dönemlerdir. Kazandığı para uyuşturucuya akar ve Evans sefalet içinde yaşar. Tüm bunlara rağmen "Conversations with Myself" gibi yenilikçi bir albüm yayınlar. Bu albümle alakalı bir yazı yazıyorum yakında paylaşırım.
Herşey kötüye giderken Helen Keane, Evans'ın hem hayatını hemde müzik kariyerini mahvetmeden müdahale etmeye çalışır. Bir şekilde müziği yola girer ve 60'ların ortasında Puerto Riko'lu basçı Eddie Gomez'i keşfeder ve "Bill Evans at the Montreux Jazz Festival" gibi yeni bir altın çağ başlar. Tabii ki bu dönem LaFaro ve Motian'lı trio ile kıyaslanamaz. "Bill Evans at Town Hall" gibi iyi albüm ve konser performansları bu dönemde hatırlanması gereken Bill Evans işleridir.
1970'lere geldiğimizde Bill Evans'ın başı uyuşturucu ile ağrımaya devam eder. Tüm bu hengamelerin gölgesinde "The Bill Evans Album" 1971 yılında yayınlanır. Albümde ilk kez Fender Rhodes piyano kullanır. Albümdeki şarkı listesi şu şekilde;
A YüzüAlbümde Bill Evans'a basta Eddie Gomez ve davulda Marty Morell eşlik eder. Şarkı listesine bakarsanız çok bilindik Evans klasiklerini görebilirsiniz. İlk kez bu şarkıların elektrikli piyano ile yorumlanması meraklılar için alışılmışın dışına bir deneyim olacaktır. Belki de Evans'ın son 10 yılının müzik anlayışının ilk temelleri bu albüm ile atılmış dersek yanlış olmaz.
1 Funkallero 7:46
2 The Two Lonely People 6:11
3 Sugar Plum 7:03
4 Waltz For Debby 7:42
B Yüzü
1 T.T.T. (Twelve Tone Tune) 6:32
2 Re: Person I Knew 5:53
3 Comrade Conrad 7:35
Albümün plak baskısı Speakers Corner tarafından yeniden basılmış. Göreceli daha yeni bir kayıt olmasının da etkisiyle baskı kalitesi oldukça yüksek ve her zamanki Speakers Corner kalitesinde.
Yorumlar
Yorum Gönder