Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi Bölüm.3



Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi (1971-1976) ve “Talking Book”

“Olgunluk Dönemi” yazı dizisine başlama noktası bu albüm ve “Superstition” parçasıydı. “Talking Book”u baştan sona, sondan da başa dinlerken önce “albümü niye yazmayayım” diye düşünürken kolları sıvayarak projeyi bir nebze daha büyüttüm. Sonuç olarak yazı dizimizin 3. bölümüne ulaşmış bulunmaktayız.

1972 yılı Soul/Funk efsanesi Stevie Wonder için tam anlamıyla bir dönüm noktası olur. Önce Mart ayında yepyeni bir sound ve Tonto adlı yapımcı ekibiyle (Malcolm Cecil – Robert Margouleff) çıkardığı “Music Of My Mind”, Ekim’de ise “Talking Book” albümünün yayınlanışı. Buraya kadar olan hikayeyi, Motown’la olan anlaşmazlıkları ve Stevie’nin yenilenen sound’uyla ilgili daha detaylı bilgiyi yazı dizimizin birinci ve ikinci bölümlerinde okumanızda fayda var.



Stevie; yaratıcılık, emek ve başarıyla dolu bir yıl yaşamaktadır. Müziğinin söz ve besteler noktasında olgunlaştığına dair müzik yazarları hemfikir olup methiyeler düzerken “Talking Book”un satışları bekleneni ziyadesiyle karşılar. Albüm satışlarını hızlandıran en önemli faktör çıkarılan iki önemli 45’lik olur. “You Are The Sunshine Of My Life” ve “Superstition” adlı parçalar 1974* yılında gerçekleşen 16. Grammy Ödülü Töreninde 3 ödül almayı başarır. Aynı törende 1973 yılı albümü “Innervisions” ile de bir adet Grammy ödülü alan Stevie törenden toplamda dört ödülle ayrılmasını bilir.

Aşağıdaki videoda “Talking Book”tan çıkarılan ikinci single “You Are The Sunshine Of My Life” parçasının “En İyi Erkek Pop Vokal Performansı” dalında kazandığı Grammy’nin Helen Reddy ve Alice Cooper tarafından takdimini izleyebilirsiniz.

*Antrparantez: “Talking Book” ve single’leri niye 1972 veya 1973’te değil de 1974 yılında Grammy değerlendirmesine alındı gibi ince bir nüansı kaçırmayanlar olabilir. Onlara gelsin bu detay; Grammy Ödülleri yönetmeliğine göre “Product Eligibility Period” denilen bir “albüm uygunluk dönemi” bulunuyor. 1 Ekim ve bir sonraki senenin 30 Eylül tarihleri arasında çıkmış olan eserler ancak “yarışmaya” dahil edilir. Buna göre, “Talking Book” ve single’leri yayınlanma tarihi sebebiyle hem 1972’ye, hem de 1973 yılı Grammy Ödülleri’ne de katılamamış, ancak 1974’tekine katılma hakkını elde etmişler. Yönetmelikleri kim okumak ister bilemem, ama biz kamuya olan sorumluluklarımızı yerine getirelim. Buyrunuz, buradan yakınız :)

Stevie’nin “Motown Hazır Giyim” mağazasından terziliğini kendisinin yapmış olduğu “ısmarlama giyim” atölyesine terfi edişi (Grammy’lerde de görüldüğü gibi) kendini iyiden iyiye hem ticari boyutta hem de gönüllerde belli etmeye başlamıştı. Müdavimleri ve özellikle artarak edinmeye başladığı crossover dinleyicileri “özgün” Stevie Wonder’ı gün geçtikçe daha fazla takdir eder olmuştu, ileride artarak daha da edecekti.


Wonderlove grubu
Albüme göz atmadan önce Stevie’ye eşlik eden Wonderlove grubuna değinmek boynumuzun borcu gibi görünüyor. Hatırlarsanız, bir önceki yazımda “Music Of My Mind” albümünü tanıtmak amacıyla Stevie’nin 2 aylığına “1972 Rolling Stones Kuzey Amerika Turnesi’ne” çıktığını yazmıştım. İşte bu turneye hazırlık sürecinde Stevie çok iyi müzisyenlerle temasa geçip bir ekip kurmaya karar verir. Motown Records’un “kurumsal topluluğu” olan Funk Brothers grubuyla yollarını ayırdıktan sonra Wonderlove adında yepyeni bir gruba kavuşur. Syreeta Wright başta olmak üzere vokalde Jim Gilstrap, gitarda Ray Parker Jr., bas gitarda Reggie McBride ve diğer kalitesini kanıtlamış müzisyenlerden oluşan Wonderlove bundan böyle 1972-1981 yılları arasında tüm performanslarında kendisine eşlik edecektir.

Nadir bulunan enstantanelerden biri. Soldan sağa: Roberta Flack, SW, Sly Stone ve Wonderlove grubunun bazı üyeleri

Wonderlove topluluğu zaman zaman değişen bir formasyonla sahneye çıksa da Stevie’ye genel olarak aşağıda isimleri bulunan ekip eşlik ediyordu:
Scott Edwards Jr., Reggie McBride-bas, Ralph E. Hammer-gitar, Steven P. Madaio-trompet, Denny Morouse-saksafon, Ray Parker Jr.-gitar, Keith Stevens-konga, Ollie Eugene Brown-davul, Shirley Brewer (sonra Gloria Barley)-vokal, Lani Groves (sonra Susaye Green)-vokal, Delores Harvin-vokal, Deniece Williams-vokal, Jim Gilstrap-vokal.
Albüm incelemesi
Tamla Motown etiketiyle piyasaya sürülen çalışmanın kaydı; Londra’daki Air Studios, New York’taki Electric Lady Studios, Los Angeles’teki Crystal Studios ve Record Plant stüdyolarında olmak üzere 4 farklı stüdyoda yapılmış. Mastering işlemi ise New York’taki The Cutting Room’da gerçekleşmiş. Tüm bestelerin Wonder’e ait olduğu albümde şarkı sözlerinde “Music Of My Mind”de de kendisine destek veren Syreeta ve Yvonne Wright kardeşlerin yardımını görüyoruz. Bir önceki albüme göre farklı olan bir durum ise müzisyenlerin katkısı noktasındadır. Stevie “Talking Book”ta bir önceki uzunçalara göre “tek kişilik orkestra” boyutundan çıkıp Ray Parker Jr., Jeff Beck, David Sanborn ve Deniece Williams gibi bir dizi müzisyeni çeşitli parçalarda dahil etmeyi uygun görmüş. Yapımcı ekibi ise yine aynı: Stevie Wonder & Tonto.

Albümün birinci yüzünde kadın erkek ilişkileri (You Are The Sunshine Of My Life, Maybe Your Baby, You And I, You’ve Got It Bad Girl ) yoğun olarak irdeleniyor. Ağırlıklı olarak balad ve orta tempolu parçalardan oluşan ilk yüzün en funky parçası “Tuesday Heartbreak”. İkinci yüz albümün yıldızı ve aşağıda ayrı bir paragraf açtığım “Superstition” parçasıdır. Onu izleyen “Big Brother” siyasi gündemi oluşturan, politikacıların oy uğruna oynadıkları oyunları anlatıyor. Albüm, “Blame It on The Sun”, “Lookin’ For Another Pure Love” ve “I Believe”le devam eden balad dizisiyle sonlanıyor.

Stevie artık günlük hayatında karşılaştığı, duyduğu veya okuduğu birçok durumu şarkılarına sadece aktarmakla kalmayıp daha cesurca ifadeler kullanmaya başlar. Söylemleri artık daha zengin içerikli, etkin, sübjektif ve hedefe odaklıdır.

“You Are The Sunshine Of My Life” ve “Superstition”
Albüm; Jim Gilstrap, Lani Groves ve Stevie Wonder üçlüsünün birlikte söyledikleri Grammy ödüllü “You Are The Sunshine Of My Life” ile dönmeye başlıyor. Parça harikulade bir aşk baladı olmasının yanı sıra kendini “beyazlara” da kabul ettiren bir parça olma özelliğini taşıyor. “Superstition”dan sonra albümden çıkan bu ikinci 45’lik Pop listelerinde 3 hafta boyunca bir numarada kalmayı başarır.  Jim ve Lani’nin ilk dörtlüğu kardeş payı yaparak söyledikten sonra şarkıya (alışık olmadığımız bir şekilde) 3. sırada vokala giren Stevie, albümden albüme geliştirdiği yenilikçi deneylerinin bir örneğini de burada sergilediğini görüyoruz.




Albümün A yüzü boyunca süren ağır tempoyu B yüzünün ilk parçası, aynı zamanda “Talking Book” 33’lüğünün ilk teklisi olan, listeleri kasıp kavuran “Superstition” parçası değiştiriyor. Hatırladığım kadarıyla 2012 yılındaki “Stevie Wonder İstanbul Konseri“nde  seyircileri de en çok coşturan parçası bu olmuştu.

“Superstition” aslında ilk etapta gitarist Jeff Beck’e verilmek üzere hazırlanan bir eserdir. Beck’in “Talking Book” albümündeki “Lookin’ for Another Pure Love”da konuk gitarist olarak çalması karşılığında böyle bir anlaşmaya gidilir. Ancak Jeff Beck’in şarkının yapımcılık aşamasında gecikmesi ve bundan önemlisi Motown patronu Berry Gordy’nin ısrarları sonucunda Stevie “Superstition”i öncelikle kendisi için kullanmaya karar verir. İyi ki de öyle yapmış diyoruz şimdi.
Batıl inançlara tutunan insanların hayatlarında yaşadıkları olumsuzlukları konu eden “Superstition”de Stevie clavinet denen Hohner marka bir çeşit dijital piyanoyu konuşturuyor desek yalan olmaz. Bu enstrümanın sound’uyla ilk defa tanışan müzikseverler ve müzik eleştirmenleri Stevie’yi övgü dolu sözlerle sevgi yağmuruna tutar. Clavinet dışında trompet ve saksafonun dominant olduğu parçada Wonderlove ekibinden Steve Madaio trompette ve Trevor Laurence tenor saksafonda dehşet bir performans ortaya koyuyor. Aşağıdaki “Susam Sokağı” performansını dikkatle seyredelim.

Sesame Street performans
Stevie’nin 26.04.1973 tarihinde Susam Sokağı (Sesame Street) programının 514. bölümünde icra ettiği “Superstition” parçasının videosu:


Bu da şarkının üstte bahsettiğim Jeff Beck yorumu:



Albüm kapağında körler alfabesi
Plağın ön ve iç kapağı tasarımında körler alfabesi (Braille) yoluyla bilgi aktarılan “Talking Book” ilginç bir işe daha imza atar. Müzik tarihine geçen bir ilktir bu uygulama. Sadece 1972 yılının ilk baskılarında bulunan bu kabartmalı yazılara sonraki baskılarda rastlamak mümkün olmaz. Sonrasında bu kabartmalara karşılık gelen “Here is my music…” ile başlayan Stevie’nin sözleri CD booklet’lerine düz yazıyla ilave edilir.
Here is my music. It is all I have to tell you how I feel. Know that your love keeps my love strong.İşte bu benim müziğim. Nasıl hissettiğimi anlatmamı sağlıyor. Sevginizin sevgimi güçlü tuttuğunu bilin.—Stevie
Plak kapağı tasarımı / fotoğrafı:
Konumuz kapak olduğu için ön kapak fotoğrafıyla devam edelim. Kapakta “gözlüksüz” bir Stevie Wonder “cornrow” denilen geleneksel Afrika saç örgüsüyle görünüyor. Yardımcı yapımcılardan Robert Margouleff tarafından çekilen fotoğrafta Hint takıları ve Afghan denilen tığ işi bir kadife elbiseyle toz duman içinde poz veren Stevie doğayla içiçe bir görüntü vermeye çalışmış. Kapak içi tasarımında ise Stevie günbatımının keyfini sürüyor gibi bir tahmin yürütüleceği gibi bunun ironisi yapıyor olması da kuvvetle muhtemel.

Plak formatı
Üstte ve aşağıda fotoğrafını gördüğünüz plak formatındaki albümü 4 yıl önce NM olarak edindim. Plak; 2008 baskı, Vinyl Lovers ‎etiketli, 900396 seri no’lu Rusya baskısı olup açılır kapaklı, 180 gr. ağırlığında ve remaster edilmiş bir nüshadır. Discogs kaydı şuradadır. Müzikal açıdan olduğu kadar, teknik açıdan da plağın küçük odama yaydığı enerjisi ve sound’u çok tatmin edici. Aynı Vinyl Lovers yapım şirketinden Marvin Gaye ‎– Let’s Get It On plağını da almış, onun da eşsiz ve tok sound’undan memnun kalmıştım.


Tracklist
A yüzü
You Are The Sunshine of My Life
Maybe Your Baby
You And I (We Can Conquer the World)
Tuesday Heartbreak
You’ve Got It Bad Girl
B yüzü
Superstition
Big Brother
Blame It on The Sun
Lookin’ For Another Pure Love
I Believe (When I Fall In Love It Will Be Forever)
Sonuç olarak;
Albümdeki tüm şarkıları baştan sona tavsiye ediyor, onlara ayrıca kefil de oluyorum ki benim kefaletim Stevie için çok önemlidir :) Soul ve Funk’a meraklıysanız, ayrıca bu tarzın efsanelerinden birinin kariyerindeki 5–6 önemli albümden biri ilginizi çekiyorsa “Talking Book”u mutlaka edinmeli; olmadı, en azından dinlemelisiniz. Ee bunu da size aşağıda sağlıyoruz, değil mi?

Spotify’den dinlemek için;



Yazı dizimizin bu bölümünde teknik detaylara biraz fazla girdim, affola:))
R&B, Soul ve Funk dolu günler diliyorum.
Sevgiler,
Aykut Öğer



Stevie Wonder’ın Olgunluk Dönemi. 6 yılda 6 “muhteşem” albüm sığdırılan 1971-1976 dönemi Stevie için tam anlamıyla bir başarı öyküsüydü. Bu konuyu ele aldığımız yazı dizisi. Bölüm-1 / Bölüm-2 / Bölüm-3 / Bölüm-4

Yorumlar

  1. merhaba, steve wonder - Superstition kaybedip sonra bulduğum şarkılardandır. bugün biraz hakkında ne var ne yok okumak isterken sitenize denk geldim. R&B, Soul ve Funk alternatif olarak dinlerim... dinlerken hayatın tadını çıkartırım. bu anları ve müzikleri de sevdiklerimle paylaşırım. bundan sonra sitenizin takipçisi olacağım. sağlıklı ve müzikle kalın.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder