Julian Edwin "Cannonball" Adderley (1928 – 1975) hard bop dönemlerinde özellikle de 1950 ve 60'larda ön plana çıkmış önemli bir alto saksafoncu. Amerika Florida'da doğan Cannonball Adderley'in ailesi üniversitede öğretmenlik yaptıkları için ilk gençlik dönemlerinde şehir değişikleri yaşamışlar. Aslına bakarsanız bu şehir değişikleri hep Florida içerisinde olmuş. Burada işler biraz ilginç. Amerika'da eyaletler neredeyse ülke büyüklüğünde olduğu için aynı eyalet içerisinde bir çok büyük şehir oluyor. Bazı eyaletlerdeki şehirler arası mesafeler dediğimiz şey, neredeyse Edirne'den Van'a kadar. Neyse bu gereksiz bilgiden sonra Cannonball Adderley'in ailesi Florida'nın başkenti olan Tallahassee'deki bir üniversitede iş bulmuşlar ve ailecek bu kente yerleşmişler. Bu dönemlerde Cannonball Adderley kardeşi Nat ile birlikte eğitimlerine devam etmiş. Bu dönemlerde iki kardeş 1940'ların başında aynı kentte yaşayan Ray Charles ile birlikte çalma fırsatı bulmuşlar.
Bu dönemlerde Cannonball Adderley müzik üzerine eğitimini tamamlayarak 1950'lerin başlarına kadar okul müzik gruplarının yöneticiliğini yapmış. Bu sayede Florida'da oldukça tanınan bir müzik insanı haline gelmiş. 1955 yılında ise New York'a taşınmaya karar vermiş. Bu taşınmanın birinci amacı New York konservatuarında üst dereceli bir eğitim almak idi.
Biyografyasına göre 1955 yılında bir gece Café Bohemia isimli bir gece kulübüne giderken saksafonunu yanında götürür. Bu kulüpte normalde her gece çalan bir grup vardı. Bu grubun uzun zamandır saksafoncusu da Oscar Pettiford'tur. Şans bu ya, Cannonball Adderley'in olduğu akşam Oscar Pettiford geç kalır ve saksafonu yanında görünce onu sahneye davet ederler. Cannonball Adderley öyle bir performans ortaya koyar ki, ortalık tam anlamı ile yıkılır. New York caz ortamında o gece olanlar hızla duyulur ve insanlar onu Charlie Parker'ın mirasçısı olarak isimlendirmeye başlarlar.
Bu olaydan sonra Cannonball Adderley kendi topluluğunu kurar. Kardeşini de yanına alır ve 2 yıl sonra Savoy plak şirketi ile bir anlaşma imza atarlar. Farklı kulüplerde verilen konserler ile ünü yayılır. 1957 yılının sonlarına doğru Miles Davis, ona kendi topluluklarına katılması için bir teklifle gelir. Davis, onun blues kökenli çalma stilini çok beğenmiştir. Aynı yıl içerisinde Cannonball Adderley, Davis ile çalışmaya başlar. Bu süreçte Cannonball Adderley iki önemli Davis plağında çalar, "Milestones" ve "Kind of Blue". Bu dönemlerde Bill Evans gibi büyük bir müzik adamı ile tanışmış olmak Cannonball Adderley içinde dönüm noktası olur ve ikili bir çok başarılı albümde birlikte çalışırlar.
Bizim asıl hikayemiz ise 1958 yılından. Somethin' Else, Blue Note Records tarafından 1958 yılında yayınlanır. Bu yıllar Blue Note Records neredeyse altın yıllardır. Başta Miles Davis olmak üzere öyle albümler ardı arkasına yayınlanır ki, bir noktadan sonra takip etmek gerçekten çok zordur. Cannonball Adderley bu plağı kaydederken aslında Miles Davis gruplarında çalışmaktadır. Ancak o yıllarda müzisyenlerde son derece üretkendirler ve herkes herkesin plaklarında çalar. Somethin' Else'de işte böyle ilginç bir albümdür. Albümün şarkı listesi şu şekilde;
A YüzüAlbümdeki kadroda gerçekten efsanevi. Alto saksafonda Cannonball Adderley'e trompette Miles Davis, piyanoda Hank Jones, basta Sam Jones ve davulda Art Blakey. Albümü farklı kılan şeylerden bir tanesi, Cannonball Adderley'in blues müziğine olan ilgisi ve çalma tekniği sayesinde ecnebilerin bluesy dedikleri içerisinde bol bol blues melodilerinin olmasıdır. Tabii bu melodiler ve yapılar, dönemin caz tarzının içerisinde eritilerek bambaşka bir hale bürünmüştür. Hatta Miles Davis bu denli blues tınısı içeren sololarını ilk kez bu albümde çalmıştı.
1. "Autumn Leaves" Joseph Kosma, Johnny Mercer, Jacques Prévert 10:55
2. "Love for Sale" Cole Porter 7:01
B Yüzü
1. "Somethin' Else" Miles Davis 8:15
2. "One for Daddy-O" Nat Adderley 8:26
3. "Dancing in the Dark" Arthur Schwartz, Howard Dietz 4:07
Albüm "Autumn Leaves" gibi bir caz standardının muhteşem yorumu ile açılır. "Love for Sale" gibi bir diğer marş ile devam eder. Nat Adderley tarafından yazılan "One for Daddy-O" ise buram buram blues kokan bir parçadır. Zaten albümü bu denli başarılı kılan da işte bu temadır. Müthiş sololar, harika bas- davul kombinasyonları gibi müziğe dair her türlü zenginliği bulabileceğiniz albümün belki de en etkileyici olayı blues melodilerinin bu denli başarılı şekilde müziğin içerisinde harmanlanmasıdır.
Albümün yıllar içerisinde çok değerli baskıları yapıldı. Meraklılar günümüzde Analogue Productions tarafından basılan 180gr 45 devir çift plaklık özel baskısına bir bakış atabilirler. Albümün ilk baskılar hariç bir diğer önemli edisyonu Classic Records tarafından yayınlanan 4 adet 200gr 45 devirlik settir. 4 plak olmasının sebebi her plağın tek yüzüne baskı yapılmış olması. Plağın 1999 yılında Rudy Van Gelder tarafından yapılan remaster çalışması önemlidir. Bu yıldan sonra basılan plaklar bu yeniden düzenlenmiş master'dan üretilmiştir. Albümü en ekonomik şekilde koleksiyonuna katmak isteyenler Universal Blue Note standart baskısını tercih edebilirler.
Yorumlar
Yorum Gönder