Yeni basılan plak ve CD'leri konu alan bölümlerimizde bu aralar sık sık Motown ismini görüyorsunuz. Alman plak şirketi Speakers Corner başta olmak üzere bir çok plak şirketi eski Motown/Tamla albümlerini yeniden basıyorlar. Bu duruma bir çok insan şaşırıyordur. Hatta bende bazen şaşırıyorum ancak çevrenizde 40-50 yaşları aralığından bu dönemin müziğine aşık insanlar olunca yeniden baskıların sebebini bir miktar anlamak mümkün. Geçmişte okuduğum müzik dergilerinde özellikle “rhythm and blues”, soul, gospel gibi türlerle ilgili yazıları ve incelemelere dikkatli göz atmazdım. Ancak zaman içerisinde sevmesem de, 1960 ve 70'lerde müzik piyasasında fırtına gibi esen isimleri incelemeye başladım. Bu aşamada özellikle Stevie Wonder'ın Songs in the Key of Life albümü bana bir arkadaşım tarafından hediye edilince ön yargılarım daha da azaldı doğrusu. Bu yazımda Motown plak şirketini mercek altına alıyorum. Keyifli okumalar.
Motown plak şirketi Berry Gordy, Jr tarafından Amerika'da Detroit kentinde kurulmuştur. Otomobil meraklıları için Detroit bir nevi başkenttir. Motown plak şirketinin adı da buradan gelir. Motor Tow. Şirketin kuruluşu 1960 yılıdır. Berry Gordy, Jr, 1959 yılında ise Tamla Records'u kurmuştu. Bir şekilde Motown, Gordy'nin ikinci plak şirketidir.
Motown bir plak şirketi olarak efsaneler statüsünde kolaylıkla sayılabilir. Irk ayrımının ortalıkta olduğu yıllarda popüler müziğin her türlü ayrımı ortadan kaldırabilme gücünün olduğunu ispatlamıştır. Bunun yanında ilk kez Afrika kökenli bir Amerikalının sahip olduğu bir plak şirketidir. Haliyle büyük oranda Afrika kökenli Amerikalı müzisyenleri bünyesinde barındırmıştır. Ayrıca plak şirketinin yapımlarında kendisine özgü sound çok belirleyici olmuş ve meraklıların Motown albümlerini daha ilk notalardan anlayacağı kadar zihinlere kazınmıştı.
Motown plak şirketi ilerleyen yıllarda irili ufaklı 50 civarında alt plak şirketini bünyesinde barındırmaya başlamıştı. Yayınlanan albümlerde asıl ağırlık “rhythm and blues” soul ve pop müziktir. İsterseniz şimdi kısaca plak şirketinin kuruluşuna bakalım!
Berry Gordy, kariyerine çeşitli Detroit grupları için şarkı sözü yazarak başladı. Gordy'nin yazdığı "Lonely Teardrops” Jackie Wilson tarafından seslendirildiğinde çok önemli bir başarı kazandı. Bu sayede Gordy ciddi para kazandı ve ismini duyurmaya başladı. İlerleyen dönemlerde ikilinin birlikteliği devam etti. Gordy'nin sektöre el attığı dönemlerde Jackie Wilson fırtınası esiyordu. Bu önemli isim aslında günümüzde bile popülerdir. Muhtemelen sahne de bir dakika bile durmaması, ilginç şovları, dansları ile bir şarkıcıdan çok tam anlamıyla şovmendi. İlerleyen dönemlerde Gordy ve Wilson işbirliğine devam ettiler.
1959 yılında Billy Davis ve Berry Gordy'nin kardeşi Gwen ve Anna, Anna Records plak şirketini kurarlar. Üç ortak, plak şirketinin başına Berry Gordy'i getirmek isterler. Ancak Gordy kendi plak şirketini kendi kurmak ister. 1959 yılında Tamla Records'u kurar. Şirketi kurabilmek için ailesinden 1.000 Dolar civarında borç alır. Gordy aslında plak şirketinin adının "Tammy Records” olmasını ister. Bu aynı zamanda Debbie Reynolds'ın çok popüler bir şarkısının ismidir. Ancak şirketi kurmak için yasal işlemlere başladığında istediği ismin kullanıldığını öğrenir ve ismi Tamla olarak değiştirir. Şirketin ilk yayını 1959 yılında Marv Johnson'ın “Come to Me" adlı 45'liğidir. Hemen ardından Barrett Strong'un Money (That's What I Want) 45'liği yayınlanır. Şirketin ilk liste başarısı da 1959 yılında bu plak ile gelir. Billboard R&B listelerinde 2. sıraya yükselmişlerdir.
Arkasından “The Matadors” grubuyla sözleşme imzalar. Grup, Tamla ile sözleşme imzalayınca ismini değiştirmek zorunda kalır. Artık “The Miracles” olarak anılmaya başlarlar. Miracles'ın ik 45'liği "Bad Girl"dür. Grubun şarkıcısı Smokey Robinson'dur. İlerleyen dönemlerde Tamla plak şirketinin yardımcı başkanı olur. O da ilerleyen yıllarda minnettarlığını, kızının adını Tamla, oğlununkini ise Berry koyarak gösterecektir. Bu arada Berry Gordy ilk baştan itibaren plak şirketinde kilit noktalara akrabalarını ve tanıdıklarını yerleştirir. Hatta ilerleyen yıllarda kendi plak şirketlerini kuran Gwen ve Anna Gordy bile şirkette yer alacaktır.
1959 yılı güzel geçmiş ve plak şirketi para kazanmıştır. Grody, kazandığı para ile daha sonra Motown'ın stüdyosu olacak binayı satın alır. Aslında burası aynı zamanda Gordy'nin evidir de. Üst kat, yaşam alanı, alt kat stüdyo, arka bahçedeki bölüm ise fotoğraf stüdyosu olarak kullanılmaya başlar. Motown büyüdükçe, çevredeki binaları alırlar. Ofisler, stüdyolar yeni alınan binalara taşınır.
The Temptations
1960'larda, Motown plak şirketi, Smokey Robinson, William "Mickey" Stevenson, Brian Holland, Lamont Dozier, ve Norman Whitfield gibi şarkı söz yazarları ve besteciler ile sektörün en önemli firmalarından bir tanesi haline gelir. 1960 ile 1970 yılları arasındaki dönemde plak şirketi, 110 adet liste başarısı kazanan şarkıya imza atmıştır. Stevie Wonder, Marvin Gaye, The Supremes, The Four Tops ve The Jackson 5 gibi dönemin kendi müzik türündeki en önemli isimleri Motown ile çalışmaktadır.
Bu dönemlerde Gordy'nin üçüncü plak şirketi olan ve kendi adını verdiği Gordy Records'u kurar. Bu şirketin asıl adı Miracle (Mucize) olacaktır ancak aynı isimde başka bir plak şirketi vardır. Gordy Records tam anlamı ile bir süperstarlar geçididir o dönem için. “The Temptations”, “The Contours” ve “Martha and the Vandellas”ın yanına daha sonra “ The Velvelettes”, “The Spinners” ve Chris Clark eklenir. Üst üste gelen başarıların ardından Gordy, beşinci firmasını kurar. Plak şirketinin ismi Soul'dur. Yine dev isimlerle sözleşmeler imzalanır; “Jr. Walker & the All Stars”, Jimmy Ruffin, Shorty Long ve “Gladys Knight & the Pips” Gordy plak şirketi için ilginç bir strateji geliştirmiştir. Her plak firması, ana firma olan Motown'a bağlıdır. Ancak müzik türüne göre, gruplar sınıflandırılır ve albümleri o müzik türü ile ilgili kurulmuş plak şirketinden yayınlanır. Örneğin “Workshop Jazz” caz türünde yayın yaparken, Mel-o-dy ise country tarzındaki plakları basar. Rare Earth ise rock türünde plakların yayınlandığı Motown firmasıdır. Tüm bu şirketler, “Genç Amerika'nın Sound'u” sloganıyla yayın yaparlar. 1960'larda Motown öyle bir hale gelmişti ki, hem siyah hemde beyazlar tarafından seviliyordu. O dönemin ırkçılık yandaşı yasaların ve anlayışların istemediği türden bir şey gerçekleşiyordu. Bazı müzik eleştirmenleri, Motown'ı bu yüzden sadece müzik yapan değil, tarih yazan bir firma olarak nitelendirirler. Konserlerde siyahlar ve beyazlar dans eder, birlikte şarkı söylerler. Irkçılığa karşı müzikle atılmış bir yumruk gibiydi Motown.
İkinci Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız
[...] İlk Sayfaya Ulaşmak İçin Tıklayınız [...]
YanıtlaSil