Bocelli, 1958 yılında dünyaya geldi. Doktorlar, annesinin hamileliği sırasında yaptıkları testlerde Bocelli'nin sakat doğacağını tahmin ettiler ve bebeğin alınmasını tavsiye ettiler. Bocelli'nin doğuştan görme sorunu olacağı neredeyse kesin gibiydi ve daha doğmamış bebeğe konjenital glokom teşhisi konuldu. Kkonjenital glokom benim gibi bilmeyenler için göz içi basıncı yüksekliğine bağlı olarak görme siniri ve dolayısıyla görme alanında ilerleyen hasar meydana gelmesidir. Annesi bebeği doğurma kararı aldı ve kürtaja karşı çıktı. Andrea Bocelli günümüzde kürtaj karşıtlığını savunuyor ve ilham kaynağının annesi olduğunu belirtiyor.
Bocelli, ailesinin çiftliğinde büyürken annesi, müziğin onu rahatlatacak tek şey olduğunu fark eder ve 6 yaşındayken Bocelli piyano derslerine başlar. Daha sonra flüt, saksofon, trompet, trombon, gitar ve davul çalmayı öğrendi. Dadısı tenor Franco Corelli'yi ilk dinlettiğinde küçük Andrea duyduklarından çok etkilenir ve bir hafta içerisinde duyduklarını mükemmel şekilde taklit edip söylemeye başlar.
Bocelli, 12 yaşındayken bir futbol maçı sırasında sakatlandı. Beyin kanaması arkasından gözlerini kaybetti. Bocelli, bu dönemden itibaren şarkı söylemenin tadına vardı ve daha 14 yaşındayken, dikkatleri üzerine çekemeye başladı. Orta öğreniminin ardından Pisa Üniversitesi'nde hukuk okudu. Para kazanmak için Bocelli, piyano barlarında akşamları şarkı söylemeye başladı. Buradan elde ettiği gelirin de yardımıyla Hukuk fakültesini başarıyla bitirdi ve avukatlık yapmaya başladı. Bocelli'nin ileride eşi olacak Enrica ile bu dönemlerde tanıştı.
1992 yılında İtalyan rock yıldızı Zucchero, İtalyan tenor Luciano Pavarotti'ye göndermek için "Miserere" şarkısının bir demo bandı hazırlamak için tenor seçmek için arayışa girer. Çok sayıda tenor şarkıyı yorumlar. Kaydedilen bantlar Pavarotti'ye ulaştığında duyduklarından heyecanlanan Pavarotti, Zucchero'yu arar ve şarkıyı Bocelli ile kaydetmesini ister. Bu Andrea Bocelli'nin hayatında önemli bir dönüm noktasıdır.
 |
| Bocelli Sanremo Müzik Festivalinde |
Dönemin meşhur Sanremo Müzik Festivalinde boy gösterip yarışmayı kazanan Andrea Bocelli aynı sene ilk albümünün yayınlar ve albüm büyük bir başarı kazanır. O yıllarda din konusunda kafası karışık olan Bocelli, kendi iç huzurunu sağlar ve Katolik aile köklerine döner. 1994 Noel'de Aziz Petrus Bazilikası'nda Papa 2. John Paul'un huzurunda "Adeste Fideles" ilahisini icra eder. Bu performansından sonra İtalya'da bütün kapılar Andrea Bocelli için ardına kadar açılmıştır artık.
1994 Sanremo Festivalindeki başarısı, albümü ve konserlerinin ardından ikinci albüm yayınlanır. Albüm, ülke dışında da büyük ilgi çeker. Albümden yayınlanan ilk single "Con te partirò" Belçika'da büyük beğeni görür ve ülkede tüm zamanların en çok satan single'ı haline gelir. Üçüncü albümü "Viaggio Italiano", global anlamda tanınmak için önemli bir adım olur.
 |
| Andrea Bocelli ve Sarah Brightman arasındaki işbirliği uzun seneler boyu devam edecektir. Time to Say Goodbye şarkısının konser performansı aşağıdan dinlenebilir. |
İngiliz soprano Sarah Brightman bir restoranda yemek yerken "Con te partirò" şarkısını duyar ve çok etkilenir. Bocelli'ye ulaşır. Şarkı "Time to Say Goodbye" adı ile Londra Senfoni Orkestrası desteği ile Brightman- Bocelli düeti şeklinde kaydedilir ve Avrupa çapında büyük başarı kazanır. 1996 yılına gelindiğinde aynı şarkı bu kez Marta Sánchez ile İspanyolca "Vivo per lei" adıyla kaydedilir ve bu kayıt Bocelli'ye Güney Amerika müzik piyasasına ulaşmak için bir basamak sağlar. Aynı şarkının Brezilya için Portekizce versiyonunu da yayınlar.
Aynı şarkı bir yıl sonra "Je vis pour elle" ' adıyla Fransız şarkıcı Hélène Ségara ile düet yapılarak kaydedilir ve yine liste başı olur. Bu dönemde Sarah Brightman ile birlikte yaptıkları çalışmalar büyük ilgi görür ve Almanya'da uzun bir konser maratonu başlar.
 |
| Andrea Bocelli'nin Amerika'da tanınmasında Celine Dion'un önemli etkisi olmuştur. Aşağıda ilk kez televizyona birlikte çıktıklarında seslendirdikleri "Prayer" şarkısı seyredilebilir. |
Bocelli, 1998 yılına gelindiğinde büyük bir opera rolünde ilk kez yer alır. Bu döneme kadar klasik müzik çevrelerinde görmezden gelinen Bocelli, o yıl beşinci albümü "Aria: The Opera"yı yayınlar. Aynı yıl Andrea Bocelli'nin Amerika'ya açıldığı yıl olur. Bocelli, Amerika'da Celine Dion ile birlikte televizyona programına katılır ve Şükran Gününde yayınlanan "Ave Maria" yorumu büyük bir olay haline gelir. 1998 yılından itibaren Las Vegas konserleri her yıl tekrarlanan bir etkinlik haline gelir. Meşhur Bellagio oteli eldeki tüm imkanları kullanarak Andrea Bocelli'yi transfer etmeyi başarır ve bu durum büyük bir olay haline gelir. Bu dönemden sonra Andrea Bocelli, İtalyan bestecilerin aryaları ve operalardan bölümleri seslendirmeye daha fazla odaklanır. Operalarda daha fazla rol alır. Müzikal manada kendisini geliştirmek için yeni işbirlikleri yapar.
Andrea Bocelli için 2000'li yıllar İtalyan arya ve operalarından bölümleri içeren albümler ile başlar ve devam eder. 2000 yılında "Verdi" yayınlanır aynı yıla 2 albüm daha sığdırır "Requiem" ve "La bohème" Bu yıllar başarılı konserler ile doludur. Sonraki yıllar aynı şekilde devam ederken hayranlarının beklediği "Greatest hits" albümü yayınlanır. 2008 yılına gelindiğinde "Carmen" albümü 2009 yılında ise yine büyük başarı kazanacak "My Christmas" albümü yayınlanır. Hala albümler, başarılı konser ve turneler tam hızıyla devam ediyor Andrea Bocelli'nin hayatında...
 |
| Andrea Bocelli ve Papa Françesko bir yardım konserinde... |
Dünyanın en iyi 3 tenorundan biri.
YanıtlaSil