Daha kapsamlı Duke Ellington biyografisini okumak için buraya tıklayınız. Aşağıda kısa bir özet bulabilirsiniz.
Edward Kennedy "Duke" Ellington veya bilinen ismiyle Duke Ellington (1899 – 1974) Amerika'nın başkenti Washington, D.C.de dünyaya geldi. Hem annesi hemde babası piyano çalıyordu. Böylelikle Ellington çok erken yaşlarda piyano çalmaya başladı. Yedi yaşında ilk piyano derslerini almaya başladı. Ancak her çocuk gibi bu yaşlarda farklı alanlar da ilgisini cezbediyordu. Ellington beysbol oynamayı çok seviyordu. 1914 yılına gelindiğinde Ellington piyano ilk bestelerini yapmaya başlamıştı. Dönemin farklı popüler tarzlarını alıp tek bir şarkıda harmanlamıştı; vals, tango ve fox trot" İlerleyen yıllarda Amerika'dan klasik bir hikayeye şahit oluruz. İyi bir müzisyen yaşadığı kenti arkasında bırakıp New York kentine gider. Ellington aynı şekilde başarılı bir kariyer için bu kente gelir. 1920'lere gelindiğinde iyi topluluklarda kendisine yer bulmaya başlar ve sonunda kendi topluluğunu kurar. 1924 yılında çok sayıda plak kaydı yapmış ve toplulukları caz sahnelerinde iyiden iyiye tanınır hale gelmeye başlamıştı.
Ellington daha iyi kulüplerde çalıp daha fazla para kazanınca topluluklarındaki müzisyen sayısı da artmaya başlar ve dönemin Sidney Bechet gibi önemli isimleri ile de çalışma fırsatı bulur. 1929 yılında ilk sinema tecrübesini yaşar. "Black and Tan" filminde rol alır ve canladırdığı karakterin ismi "Duke"tür.
1930'lara gelindiğinde Ellington orkestraları genişlemiş ve hem işitsel hemde görsel bir şov haline gelmişti. Müziği insanın içerisini kıpır kıpır ettirebilen bir tarza sahip olması ile çok geniş kitlelerin ilgisini çekmişti. Ancak bir sorun vardı. Amerika'da yaşanan ekonomik kriz artık büyük buhran haline gelmiş ve müzik endüstrisi ve müzisyenleri de etkiler hale gelmişti. 1930'larda Amerika'da büyük orkestralar konusunda rekabet vardır. İşler eskisi kadar fazla değil ve Benny Goodman orkestrası gibi iyi rakipleri vardır. Bu dönemlerde dans müzikleri son derece popülerdir. Ellington bu konuda caz müziktir, swing ise sadece iş diyerek bakış açısını ortaya koyar. 1930'ların sonlarında Ellington küçük formasyonları ile kayıtlar yapmaya başlar. 30'lar babasının ölümünün ardından yaşadığı ekonomik kriz, II. Dünya Harbi ve tüm olumsuzluklara rağmen iyi kayıtlar ile geçer.
1940'lar çok iyi müzisyenlerin Ellington orkestralarına katılması ile "Cotton Tail", "Main Stem", "Harlem Airshaft", "Jack the Bear", "Take the "A" Train" gibi onlarca hit ile başlar.
1950'ler Ellington orkestraları için iyi müzisyenlerin kendi yollarına gitmeleri ile iyi başlamaz. Ancak 50'lerde harika albümler yayınlanır. Örneğin Ellington at Newport
"Masterpieces by Ellington" Duke Ellington'ın 1950 yılında Columbia plak şirketi için kaydettiği bir albümdür. Ellington'ın ilk LP formatında basılan albümüdür. Albüm 12" plak döneminin ilk örneklerinden bir tanesidir ve daha uzun kayıt süresinin avantajı kullanılarak 4 ek şarkı eklenmiştir. 1951 yılında yayınlanan ve "Columbia Masterworks" etiketi olan baskı kırmızı renk kapağa sahiptir ancak ilerleyen yıllarda mavi renk ile değişiklik yapılmıştır. Albüm 2004 yılında elden geçirilmiş ve ek şarkılar eklenmiştir.
"Mood Indigo", "Sophisticated Lady" ve "Solitude" gibi şarkıları içeren plakta bir diğer yenilik artan kayıt süresi sayesinde "Mood Indigo" şarkısının 15 dakika gibi hem uzun hemde harika bir versiyonu kaydedilmiştir. Albümde trompetlerde dönüşümlü olarak Cat Anderson, Shorty Baker, Mercer Ellington, Fats Ford, Ray Nance, Nelson Williams, tronmbonlarda Lawrence Brown , Tyree Glenn, Quentin Jackson, Britt Woodman. Klarnet ve tenor saksafonda Jimmy Hamilton. Saksafonda Johnny Hodges, Willie Smith. Alto saksafonda Russell Procope, tenor saksafonda Paul Gonsalves. Bas klarnette Harry Carney, basta Wendell Marshall. Davullarda Sonny Greer ve Louis Bellson, Duke Ellington'a eşlik ediyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder