SANTANA - SANTANA IV
Meksika asıllı gitarist Santana’nın yeni albümü “Santana IV” güzel bir zamanlama ile geçen hafta yayınlandı. Albüm insanın kanını kaynatan ritimleriyle bu yaza damgasını vuracak. “Santana IV” müzik kalitesi olarak ilk albüm “Santana” ve üçüncü albüm “Santana III” e benzer bir yapıda. Yani tamamen “Early Santana” tarzında. Sıcak ve hareketli vokaller, latin ritimleri ve tabii ki Santana’nın kendine özgü gitarı ile tam bir latin caz/rock esintisi. Albümü incelemeden önce Santana’yı biraz tanıyalım.
CARLOS AUGUSTO ALVES SANTANA…
Tam adı “Carlos Augusto Alves Santana” olan sanatçı 20 Temmuz 1947 tarihinde, 2 erkek ve 4 kız kardeşten sonra Autlán de Navarro, Jalisco, Meksika’da dünyaya geldi. Kemancı bir babası olmasından dolayı müziğe ilgisi 5 yaşında keman, 8 yaşında da gitar çalmayı öğrenmesi ile başladı. Ailesinin Jalisco’dan Tijuana’ya taşınması sayesinde Rock ve Blues gibi kendisi için farklı müziklerle tanışan ve bu türlere merak saran Santana, devam ettiği James Lick Ortaokulu ve Mission Lisesinde derslerden çok gitarıyla meşgul oldu.
1965 yılında liseden mezun oldu ve Tijuana’dan sonra San Fransisco’ya taşındı. Tijuana’dayken tanıştığı ve ilk hocası olarak söylediği gitarist Javier Batiz sayesinde farklı bir gitar çalış tarzı edindi. Bu stil onu San Francisco’da kısa sürede benzerleri arasından sivrilmesini sağladı. Bununla birlikte ABD’de yaşayan efsane Blues sanatçısı BB.King Santana’yı en çok etkileyen müzisyenlerden biri oldu. 1960 yılları başlarında restoran ve cafelerde çalışan, sokak müzisyenliği yapan Carlos, 1966 yılında basçı David Brown, klavyeci Gregg Rolie ile grubu Santana’yı kurdu. Ancak eksik vardı. Dave, Carlos ve Gregg aralarına perküsyoncu Mike Carrabello ve davulcu Mike Shrieve'i alarak grubu tamamlandılar. Aslında grubun ilk adı "Santana Blues Band" idi ama müzikleri kökenlerinden ötürü latin ezgilerinden bir türlü kopamıyordu. Bu yüzden grup, ilk albümlerini yayınlamadan önce isimlerini "Santana" olarak değiştirdi.
Santana Grubu 1967 yılında kurulduktan sonra, küçük lokal mekanlarda ve festivallerde çalmaya başladı. 1968 yılında grup için 2 büyük olay oldu; grubun yeteneği Columbia Records plak şirketi tarafından fark edildi. Şirket, grupla anlaşma imzaladı. Mayıs 1969 tarihinde kayıtlara başlayan grup 1 ayda kayıtları tamamlayarak ilk albümü “Santana”yı çıkarttı. Albüm çıktığı yıl Billboard listelerinde 4. sıraya kadar, İngiltere Albüm listelerinde de 25. sıraya kadar yükseldi. Bu büyük bir başarı idi (albüm 2003 yılında, Rolling Stone dergisi tarafından tüm zamanların en iyi 500 albüm listesinde 26ncı en iyi albüm olarak seçilmiştir). Albümün kısa sürede bu denli başarı göstermesi üzerine Plak şirketi tarafından grubun “Woodstock Festivali”ne çıkacak gruplar arasında oldukları duyuruldu. Böylece kariyerlerindeki dönüm noktalarından biri olan Woodstock Festivali’ne katıldılar. Carlos Santana hem bireysel, hem de grup olarak buradaki performansı ile kendinden çok söz ettirdi. Rock dünyası kendine özgü bir gitar tekniği olan önemli bir Latin Rock gitaristi kazanmıştı.
İlk albüm Santana’nın bu başarısının ardından Woodstock festivalinin beklenenden daha büyük bir şöhreti de beraberinde getirdiğini fark eden grup, ikinci albümleri olan “Abraxas”ı 1970 yılında yayınladı. Albüm kısa sürede 4 milyondan fazla satarak muhteşem bir başarı getirdi. Üçüncü albümleri olan ve 1971 yılında yayınlanan “Santana III” ise daha caz etkileşimli ve yoğun bir müzikal yapıya sahip idi. 1972 yılında, grubun isim hakkına sahip olan Santana, grubun kadrosunu tamamen değiştirerek daha deneysel, caz etkileşimli ve mistik olarak adlandırdığı yeni bir müzikal yapıya yöneldi. 1970’lerin ikinci yarısında ve 80’li yıllarda sürekli arayış içinde, deneysel yapıda bir tarz benimseyen yeni kadro, çok kaliteli albümlere imza atsa da, albüm satışlarında eski başarıyı yakalama şansı bulamadı.
1980’lerde zirve yapan Santana, 1990 larda yorgunluk ve biraz da tükenmişlik ile zor bir döneme girdi. Albüm satışlarının iyice azalmasıyla grup son olarak Güney Amerika konserlerinden derlenen 1993 tarihli “Sacred Fire” albümünü çıkardı ve albümün yayınlanmasından sonra Carlos gruptan ayrıldığını açıkladı.
Santana gruptan ayrıldıktan sonra solo çalışmalara yöneldi. İlk solo albümü 1994 yılında yeğeni Carlos Hernandez ve kardeşi Jorge Santana ile “Santana Brothers” oldu. Bu albümden sonra çeşitli sanatçılarla değişik albümler çıkarttı ancak hiçbir zaman ilk başarıyı yakalayamadı.
1990’lı yılların başlarında albüm satışlarında ve hayran kitlesinde ciddi bir düşüş görülen Santana’nın yardımına, daha önce Columbia Records’da beraber çalıştığı Clive Davis yetişti. Davis sayesinde Arista Records ile yeni bir anlaşma imzalayan müzisyen, 1999 yılında, Eric Clapton ve Dave Matthews gibi efsanevi müzisyenlerin de katkılarıyla “Supernatural” albümünü piyasaya çıkarttı. Dünya çapında 25 milyondan fazla satışa ulaşan albüm, 1999 yılında 9 adet Grammy Ödülü kazandı. Santana’nın müzik kariyerini tekrar başlatan albüm olarak da bilinen “Supernatural”, 1999-2009 yılları arasında 15 Platin Plak ödülü kazanarak ulaşılması zor bir başarıya da imza attı. “Supernatural”in başarısının ardından, 2002 yılında çıkarttığı “Shaman” adlı albümüyle aynı konsepti sürdüren Santana, bu albümde Seal gibi dönemin ünlü müzisyenleriyle çalıştı. Albümden çıkan “The Game of Love“ şarkısı listelerde 5 nci sıraya kadar yükseldi.
2010 yılında çıkan “Guitar Heaven” bir cover albümü niteliğinde idi, pek çok meşhur rock klasiğinin Santana tarafından yorumlanmasından oluşan bu albüm çok ilgi görmedi. Nitekim 2012 yılı albümü “Shape Shifter” ise yine başarılı olamadı.
Santana, Rolling Stone dergisi tarafından yapılan “Tüm Zamanların En İyi 100 Gitaristi” listesinde 15. sıradadır.
SANTANA IV
Albüm hem kadro hem de müzik tarzı olarak kesinlikle Santana’nın ikinci geri dönüş albümüdür. Otoriteler tarafından söylenen ise; “Santana Grubu’nun 45 yıl sonra yeniden bir araya gelişi (reunited Santana)” dir.
Kadro Grubun 1972 de çıkarttığı “Santana III” albüm kadrosu ile aynı. Carlos Santana - Gitar, Neal Schon - Vokal, Gregg Rolie - Klavye, Michael Carabello - Perküsyon ve Michael Shrieve - Davul. Yani aynı Woodstock performansı.
Albümü dinlemeden, sadece kapak resmine ve adına baktığınızda bile albümün ilk Santana dönemine dönüşünün izlerini görebilirsiniz. Kapak 1969 tarihli “Santana” albümünün kapağındaki meşhur aslan figürünün geliştirilmiş bir ilustrasyonu. “Santana IV” adı ise 1971’de yayınlanan “Santana III” albümünün devamını anlatıyor. Gerçekten dinlediğinizde Santana bunca yıllık tecrübesini aktardığı bu albümde sanki “Santana III’den sonrasını boş verip bu yeni albümle devam edelim” gibi bir mesaj veriyor.
Albümde klasik Santana gitarının yanında çok zengin bir vokal, ritim ve vurmalı çalgılar yer alıyor. Gitar zaman zaman “Caminando” isimli parçada olduğu gibi sert tınılara geçerken, vurmalılar ve vokal ritme inanılmaz güzellikte eşlik ediyor. Ritimden yorulduğunuz zaman ise “Blues Magic” de olduğu gibi sıcacık bir vokal ve gitar sizi sarıverip tüm yorgunluğunuzu alıyor. Bence albümün en başarılı parçalarından birisi “Suenos”. Enstrumental olan bu parçada gitar tınıları romantizmin doruklarında geziyor. Bu şarkı nefis bir yaz akşamı slow’u ve adeta “Samba Pa Ti” nin devamı. Tıpkı “Live Me alone” un “Oye Como Va” nın uzantısı olması gibi. Sanki 1970 lerden çıkmış ama çok daha zengin bir Santana dinliyorsunuz.
Şarkıların albümde dağılımı ve albümün kurgusu çok başarılı, ne yoruyor, ne de sıkıyor. Sürekli bir enerji ve devamında dinginlik/sakinlik. Öyle güzel dengeliyor ki insanı, hem özlediğimiz Santana’nın gitarına, hem de latin ritimlerine doyuyursunuz.
Albüm bence Santana’nın iyilerinden olmaya aday. Daha öncesinde çıkan albümler Santana adına çok bir şey vadetmezken, bu albüm gerçekten kayıp yılları telafi ediyor.
Santana hayranlarının kaçırmaması gereken bir albüm.
Tamer TEKELİOĞLU
Yorumlar
Yorum Gönder