The Syd Lawrence Orchestra Big Band Spectacular
Chasing The Dragon 2x180Gr LP+ DVD
Mike Valentine ismini Stereo Mecmuası okuyucuları yakından tanıyorlardır. Geçtiğimiz yıllarda hifi cihaz ve ekipman incelemelerini yayınlamıştık. Tabii Mike ile klasik anlamda editör - yazar ilişkimiz yok. İngiltere'den Türkiye'ye geldiği hemen her zaman aralığında mutlaka denk geliriz, hifi ve müzikten bahsederiz. Mike odyofillik mevzuunda gerçekten çok hızlı bir adamdır, seneler içerisinde değiştirdiği cihazlar, denemeleri dudak uçurtacak cinsten. Ancak son bir kaç yıldır cihazlar konusunda bayağı durulmuş durumda. BBC geçmişinin tekrardan gün yüzüne çıkmasıyla albüm kayıtları yapmaya başladı ve tabii ki o işinde dibini tutana kadar durmaya niyeti pek yok. İlk dönemler farklı tarzlarda demo CD'leri doldurmuştu. Bu CD'ler salt bir odyofil test albümü olmaktan ziyade farklı mekanlarda işin içerisinde müzisyenlerin ve kayıt edenlerin kalbinin konduğu çalışmalardı. Bu kayıtlar farklı müzik tarzlarında idi hatta Mike ile yolumuz İzmir'de bir kayıtta bile kesişmisti. Son bir kaç yıldır sevgili Adriano Penetti ve Mike ile buluşmalarımızda kayıt edilen eserlerin yanında kayıt teknolojisi anlamında da olağanüstü bir gelişme süreci yaşandığına şahit oldu. İlk dönemlerde kullanılan mikrofonların yerini çok daha kalitelileri, kayıt cihazlarının yerine daha üst versiyonları gelmeye başladı.
Tüm bu gelişim sürecinin muhtemelen mihenk taşı Stereo Mecmuası'nda da kapsamlı şekilde yer verdiğimiz Venedik Kayıtları oldu. Bu kayıt diğerlerinden çok daha farklıydı. Hemen her anlamda hemde.. Yeni mikrofonlar, daha üst sınıf kayıt cihazları derken işlerin bugünlere geleceğinin bir nevi habercisiydi bi kayıt. Bu kaydın CD versiyonu ve yüksek kaliteli dijital edisyonları farklı yerlerde karşımıza çıktı. Bu gelişim süreci devam ederken Mike ile bir buluşmamızda artık CD ve dijital kayıtlardan bir adım ileriye gitmek istediğini söyledi. Bir analog delisi olan Mike'ın plak basmaya karar verdiğini anlamam pek zor olmadı. Bu dönemlerde çeşitli hifi şovlarında Mike'ın farklı kayıtlarından bir en iyiler seçkisi olan Chasing The Dragon demo CD'si boy göstermeye başlamıştı. İlk plak yine bir kayıt seçkisi olarak Demo LP'si oldu. Ancak tabii ki Mike için burada durmak diye bir şey söz konusu olmayacağını hepimiz biliyorduk. Bir süre sonra, Venedik Kayıtları'nda tanıştığımız Interpreti Veneziani oda orkestrasının Vivaldi 4 Mevsim performansını kaydetmeye karar verdi. Bu albümün hikayesini de yakınen biliyorum. Interpreti Veneziani'nin İngitere macerasından hemen sonra ortaya iki adet plak çıktı. Bir tane direct cut bir tane de 45 devirlik özel baskı. Özellikle Direct Cut olan Vivaldi 4 Mevsim'i içeren kayıt ilk elime geçtiğinde aklım çıktı. Kayıt neredeyse mükemmel idi. İcra konusunda özellikle de klasik müzik dünyasında tartışma boldur. Ancak kayıt su götürmez şekilde son yıllarda elime geçen tüm 4 Mevsim plaklarından çok daha başarılıydı ve bu plak kısa zamanda bir hit olmayı başardı. Bir çok çok önemli hifi dergisinde en kalburüstü yazarlar plak için son derece olumlu yazılar yazdılar. Türkiye'de pek az meraklı bu albümü edinme şansı buldu ne yazık ki...
Bir kaç gün önce Mike ile buluştuğumuzda sana bir sürprizim var dedi. Büyük orkestra müziği kaydedeceğini zaten biliyordum ancak çift plağı görünce oldukça şaşırdım. Daha albüm piyasaya çıkmadan önce bir örneği elime ulaşmıştı. Ve akşam albümü dinlemeye koyuldum. Albüm büyük orkestraların altın döneminden örnekleri içeriyor. Glenn Miller, Benny Goodman ve Artie Show orkestralarından bir seçki yapılmış. The Syd Lawrence Orchestra'sı tarafından çalınan içerik şu şekilde;
Side A:
1. Sing Sing Sing
2. Moonlight Serenade
3. Begin the Beguine
4. American Patrol
Side B:
1. In the Mood
2. String of Pearls
3. Little Brown Jug
4. Anvil Chorus
Albüm içeriğinde bir adette DVD bulunuyor. Burada kayıt yapılan ortamı ve bazı ipuçlarını bulmak mümkün.. Şimdi burada bir ara verelim ve direct cut olayı nedir size ondan bahsedeyim. Bence bu kaydı en özel kılan şeylerden bir tanesi bu olay çünkü. Günümüzde kimsenin işine gelmeyen bir kayıt teknolojisi.
Çok kısa şekilde anlatmak gerekirse müzisyenler tıpkı savaş dönemi ve öncesinde olduğu gibi kayda girdiklerinde master plak hazırlanmaya başlıyor. Öyle defalarca kayıt yok, bir kere çalıyorsunuz ve bu kayıt basılıyor. Bu noktada kimsenin hata yapma lüksü yok. Kayıt sonrasında mikser masasına oturup hataları düzeltmek yok. Becerilemeyen solonun yavaş çalınıp masa başında hızlandırılması durumu yok. Müzisyenler çalıyor ve aynı anda kayıt başlıyor. Müzisyenler çalmalarını bitirdiğinde plak master'ı hazır hale geliyor ve basılmak üzere fabrikaya gönderiliyor. Delice bir şey!
Bu tarz bir eziyete neden ihtiyaç duyuluyor diyebilirsiniz. işte bu noktada Mike'ın dahice -veya şeytani- aklı devreye giriyor. Mike kaydı aynı anda 3 farklı platformda kaydetmiş. Birincisi direkt olarak master plak üzerine, ikincisi 1/2 30ips formunda makara teyp üzerine ve son olarak yüksek çözünürlüklü dijital olarak. Aynı anda kaydedilen bu üç farklı medyanın iki tanesi yani direkt basılan ve analog teyp versiyonları plak setinin içerisinde bulunuyor. Aynı anda kaydedilen bu iki kayıt iki teknoloji ve kayıt mantığı arasındaki farkı ortaya koyuyor ve bunu kendi kulaklarınızla duyabiliyorsunuz. Delice olan şey, direct cut edisyonunun akla hayale sığmayacak bir çözünürlükte ve sıcaklıkta çalması.
Kayıt mükemmel dersem abartmış olmam. Bunun en önemli sebebi Mike'ın delicesine detaylara dikkat etmesi. Daha önce Almanya ve Hollanda'da basılan plakların bazı detaylarından mutlu olmayan Mike, sonunda Alman Optimal Records ile mutluluğu bulmuş. Kullandığı mikrofonlar Gefell, Schoeps, Neumann derken iyiden iyiye çeşitlenmiş. Tabii ki rahat durmayan Mike hemen her mikrofon için kablosundan güç kaynaklarına kadar bir çok geliştirme yapmış. Örneğin bazı mikrofonların güç kaynakları Tron firmasından tanıdığımız Graham Tricker tarafından yapılmış. Tron ülkemizde pek tanınmıyor ama lambalı ampliler dünyasında çok özel yeri olan bir firmadır. Kablolar vesaireden zaten bahsetmeyeceğim, tahmin edebileceğiniz gibi delilik burada da devam ediyor.
Bu inceleme muhtemelen dünyadaki ilk incelemelerden bir tanesi olacak ve dilimizin pek yaygın olmaması yüzünden geniş kitlelere ulaşamayacak ancak yakın zamanda tüm büyük hifi dergilerinde ve sitelerinde "The Syd Lawrence Orchestra Big Band Spectacular" kaydının inceleme yazılarını okuyacağınıza eminim. Konsept başlı başına bir olay yani aynı kaydın farklı kaynaklardan elde edilen versiyonlarını duymak bir nevi delilik ancak bence asıl olay orkestranın muhteşem performansının müthiş bir şekilde kayıt altına alınmış olması. Detay seviyesi acayip bir noktada, derinlik keza aynı şekilde. Odyofil test albümlerinde görmeye alıştığımız ruhsuz performanslara taş çıkartırcasına dinlediğinizde müzisyenlerin enerjisini hissedebileceğiniz bir albüm olmuş. Bu enerjiye müthiş kayıt ve özenli baskı da eklenince son yıllarda ortaya çıkan en iyi bir kaç büyük orkestra kaydından bir tanesi olmuş ve kayıt konusunda da referans noktada dersem inanın abartmış olmam.
Şiddetle tavsiye edilir. Bir kez de buradan tebrikler Mike.
Daha fazla bilgi için, http://chasingthedragon.co.uk
Yorumlar
Yorum Gönder