Ben haberim olur olmaz Zehra Eren Tangolar albümünü satın aldım. TRT Marketten 60TL karşılığı alabileceğiniz bu plak TRT'nin kendi mağazalarında eğer bulabilirseniz yine 60TL karşılığında satılıyor. Plakların oldukça limitli basıldığı söyleniyor. İzmir TRT Marketten, plağı benim için alan valide sultana, görevli plakların 1.000 adet limitle basıldığını bunların yaklaşık yarısının müzisyenlere/kurumlara ayrıldığını ve kalan 500 adedinin ise müziksever meraklılara sunulduğunu söyledi. Meraklılar bence bir an önce satın alsınlar, belirli bir süre sonra bu plaklar emin olun fahiş fiyatlardan satılmaya başlayacaktır. Dediğim gibi 60TL'den satın almak için buraya tıklamanız yeterli.
Zehra Eren ismini ben Murat Bardakçı sayesinde tanıdım. Bazı köşe yazılarında Zehra Eren hanımefendiden bahsettiği gibi televizyonda yayınlanan "Tarihin Arka Odası" programında yine sanatçının eserlerinden örnekler vermişti. Bunun haricinde kardeşim Okan Cezayirli (Okancez) Zehra Eren hanımefendiyi bizzat tanımış ve sohbet etmiş olduğundan kendisi hakkında azıcık malumata sahibim.
İlk önce Zehra Eren hanımefendinin biyografisini paylaşayım sonrasında kardeşim Okancez tarafından bana aktarılan bazı bilgiler ile devam edeceğim.
İstanbul'lu bir ailenin kızı olarak 1923 yılında Ankara'da doğan Zehra Eren'in okul yılları İstanbul'da geçmiş. İstanbul Kız Lisesini bitirmiş. Okul yıllarında arkadaşları arasında güzel şarkılar söylemesi, güzel resim yapması ve sporculuğu ile tanınırmış. Okulu bitirdikten sonra kısa süre memurluk yapmış.
İstanbul'da tanıştığı bazı müzisyenler Eren'i dinledikten sonra kendisini Radyoya yönlendirmişler ve Ankara'ya gitmesini tavsiye etmişler. Radyoya girmek amacı ile Ankara'ya giden Eren, o yıllarda tanınmış besteci ve diş hekimi olan Kadri Cerrahoğlu ile tanışmış ve kısa süre sonrada evlenmiş.
Zehra Eren eşinden birkaç sene müzikle alakalı eğitim aldıktan sonra 1951 yılından itibaren Ankara ve İstanbul Radyolarında farklı orkestralar ile birlikte solist olarak çalışmış ve sayısız programlara katılmış. Sesinin değişik tonu ve yorumu ile büyük beğeni kazanmış ve Allah uzun ömürler versin İstanbul'da yaşamaktadır.
Okancez tarafından bana aktarılan bazı ilginç bilgileri de sizlerle paylaşmak isterim. Bunların bir kısmı internette mevcut bir kısmı da pek yazılmış çizilmiş şeyler değil. Burada tabii ki sadece bir kısım bilgiyi sizlerle paylaşacağım.
Zehra Eren'inin sesinin büyüklüğünü keşfeden isimlerden bir tanesi Dario Moreno. Kendisini tanımasıyla O'na programlarında da yer vermeye başlayan Moreno, sesinin büyüklüğü dolayısıyla dünya çapında bir ses olması gerektiğini düşünür ve Paris'te kendi oyunu ile alakalı vereceği konserde Zehra Eren'in de yer almasını ister. Ancak bu teklif Eren'in eşi tarafından kabul edilmez. Uzun bir ikna sürecinin ardından teklifi kabul eden Eren hazırlıklara başlar. Moreno hazırlıklar için Paris'e Eren'den bir kaç gün önce gidecektir ancak tam bu sırada vefat eder. Bu konuda söylenceler farklı, bazıları İstanbul'da otelde vefat etmiştir der, bazıları havalimanına giderken vefat etmiştir derler. Velhasıl kelam bu zamansız ölüm Zehra Eren'in kariyerinde de bazı değişikliklere yol açmış...
Bir diğer konu nurlar içerisinden yatsın Zeki Müren'in Zehra Eren'in sesinin büyük hayranı olduğu ve Zeki Müren'in tam anlamı ile yıldızlaştığı dönemlerde kadrosunda Ajda Pekkan ile birlikte Zehra Eren'in ayrılmaz birer parçası olduğu. Okancez'in anlattığına göre Zeki Müren, Ankara'da kalacağı zamanlarda oturacağı evi seçerken özellikle Zehra Eren'nin oturduğu apartmanın karşısını seçmiş.
Yine Okancez'in söylediğine göre 1923 doğumlu hanımefendinin günümüzde yaşına göre çok alımlı bir insan olduğu, ulaşım için toplu taşımayı tercih ettiği, düzenli şekilde yürüyüşlerini yaptığı ve son derece hoş sohbet bir insan olması kendisini bambaşka bir yerlere koyuyor. Hatta hem konuşmasındaki, hemde hareketlerindeki zerafeti anlata anlata bitiremedi...
İsterseniz şimdi plağa geri dönelim. İlk önce içerik;
-A Yüzü-
1- Dinle Sevgili Dinle (Söz-Müzik:Necdet Koyutürk)
2- Bana (Söz-Müzik:Kadri Cerrahoğlu)
3- Benden Uzak kal Güzelim (Söz-Müzik:Kadri Cerrahoğlu)
4- Ayrılık (Söz-Müzik:Fehmi Ege)
5- Bir Çapkına Yangınım (Söz-Müzik: Kadri Cerrahoğlu)
6- Yalnızlık (Söz:M.Müeyyet Bekman Müzik:Erdoğan Çaplı)
-B Yüzü-
1- Aşkın Sesi (Söz-Müzik:İbrahim Özgür)
2- Gönül Rüyası (Söz-Müzik:Kadri Cerrahoğlu)
3- Muhtacım Sana (Söz-Müzik:Cemil Başargan)
4- Giden (Söz-Müzik:Kadri Cerrahoğlu)
5- Rüzgar Gibi Geçti (Söz-Müzik:Necdet Koyutürk)
6- Çapkın (Söz-Müzik:Kadri Cerrahoğlu)
Albümü oluşturan kayıtlar 1953-54 yıllarında Radyo için kaydedilmiş plaklardan alınmış. Zaten sunumlardan durumu fark edeceksiniz. Eserler oldukça bilindik ve tango severlerin yakından tanıdığı eserler olduğunu düşünüyorum. Aslına bakarsanız eserler kadar bestekarlar ve güfteleri yazan isimlerde Tango özelinde Türk Müzik tarihine isimlerini altın harflerle kazımış isimler. Aslında herbiri için birer paragraf bilgi vermek gerekir ancak değerli okuyucum, Stereo Mecmuası'ndan alacağınız olsun, bu isimleri ayrı bir yazıda ele alacağız.
Albümdeki müzisyenler ise farklı şarkılarda dönüşümlü olarak piyano Erdoğan Çaplı ve Cemil Başargan. Kontrabas Özdemir Baturalp ve davul Muzaffer Erberik. Bir Türk müzik tarihi geleneği olarak müzisyenler hakkında çok az bilgi var elimde.
Albüme gelirsek iki yönden yorum yapmak lazım. İlk olarak albümün önemi konusunda konuşalım. Öncelikle bizler gibi daha yeni nesillerin Zehra Eren gibi bir ses ile tanışmasını sağlamak, Tangonun ülkemizdeki ihtişamlı yılları olan 1950'leri plaktan dinleyebiliyor olmak sebebi ile albümün çok önemli olduğunu söylemem gerekir. TRT'nin bu açıdan muhteşem bir iş yaptığını söylemem lazım.
Ancak bazı konularda eleştirilerim olacak. Plak son derece özel bir amaç uğruna basılmış ve gerçekten meraklıların arşivlerinde güzide yer tutacak bir eser. Ancak böylesine bir eseri meraklılara sunarken bence yapılması gereken plağı gatefold (açılır) kapak şeklinde tasarlayarak içerisine bu güzide eserde ismi geçen tüm müzisyenlerin biyografyalarına yer verilerek tam anlamı ile 50. yıla yakışan bir esere imza atılması gerekirdi diye düşünüyorum. Bu ayrıntıların yanında plak kapağında bahsedilen Radyo plaklarının fotoğrafları, müzisyenlerin fotoğrafları, eğer var ise Radyonun o dönem ki fotoğrafları eklenerek müthiş bir koleksiyon plağı haline getirilebilirdi.
İkinci eleştirim koleksiyoncu bakış açısından olacak. Söylenenlere göre toplamda 1.000 adet basılan böylesine bir eser için bence elle tek tek numaralandırma yapılmalıydı. Yurtdışında basılan "özel" örneklerde gördüğümüz üzere bu tarz bir yaklaşım ile zaten bu haliyle bile haklı olarak nadide plak olacak iken, tek tek numaralandırma ile manevi değerine değer katılmış olurdu.
Bir diğer eleştiri gerek plak gerekse de CD'nin kapak kartonları oldukça basit seçilmiş olması. Özellikle CD son derece kötü gözüküyor. Plağın içerisinde bulunduğu plak koruma kılıfı da ne yazık ki böylesine bir esere uygun değil. İncelediğim kadarı ile plak üzerinde kalıntılar bıraktığı gibi içi pürüzsüz olmadığı için plağınızı çizebilir. Eğer imkanınız var ise mutlaka iç kılıfı daha iyisi ile değiştirin.
Plak baskısı ve ses kalitesi konusuna gelir isek, eser, plağın deadwax kısmındaki bilgiye dayanarak Alman MMP - Master Media Productions tarafından üretilmiş. Bu firma plak baskı kalitesi ortalama veya altında olarak bilinen bir firmadır. "Zehra Eren - Tangolar" plağında da durum farklı değil. Plağın fiziksel kalitesi ortalama daha doğrusu çok sıradan diyebilirim.
Ses kalitesi noktasına gelirsek, bu alanda da sıkıntılı bir durum söz konusu. Ancak bu sıkıntının ne kaynaklı olduğunu bilemiyorum şimdilik. Yazdığım üzere albümü oluşturan kayıtlar 1953-54 yıllarında radyo için kaydedilmiş plaklardan alınmış. Bu plakların kalitesi muhtemelen çok iyi olmamasının ve yıpranmışlığının yanında kayıtlarda sadece dip seslerin azaltılması şeklinde bir re-mastering çalışması yapılmış. Ancak buna rağmen ciddi miktarda dip ses duyacaksınız. Ayrıca orijinal kayıttan varolduğunu düşündüğüm bir diğer husus zaman zaman mikrofonlara çok yakın söylenmesi sebebi ile özellikle vurgu hecelerinde hoparlörlerinizden bir alt frekans patlama sesi duyacaksınız. Özellikle plağın ilk yüzünde ilk iki şarkıda bu efekti çok rahatlıkla duyabilirsiniz. Radyo plaklarının durumu sebebi ile özellikle yüksek frekanslarda özellikle de piyanoda ve zaman zaman vokallerde bozulma var. Dip sesler alınırken yapılan çalışma sonucu plak biraz kapalı ve pes çalıyor...
Gönül isterdi ki, böylesine bir eser için Amerikan Kongre Kütüphanesi (Library of Congress) arşivinde 1901 ila 1925 yılları arasında üretilmiş plaklara yapılan gibi bir re-master ve restorasyon yapılabilseydi. Veya 1930, 40 ve 50'lerin caz ve klasik müzik kayıtlarını elden geçiren özel plak şirketlerinin yaptığı tarz bir re-master ve restorasyon çalışması yapılabilseydi. Eğer bunlar olsaydı, bırakın ülkemizi belki dünya çapında ilgi görecek bir baskı çıkardı ortaya.
Tüm bu eleştirilere karşın bu yazımda sizlere ayrıntı şekilde anlatmaya çalıştığım albümün tarihsel önemi büyüktür. İcra ve performans birinci sınıf, dinlemeye doyulmayacak tatlar ile dopdolu bir albüm. 60TL olarak belirlenen fiyat ile satın aldığımız bir adet plak ve birebir aynı içeriğe sahip CD'yi meraklıların vakit geçirmeden sipariş etmesini tavsiye ederim. Eğer internet sitesi üzerinden alacaksanız 5TL gibi son derece uygun bir kargo ücreti ödeyeceğinizi de ekleyeyim unutmadan!
Evet bazı eleştirilerim var bu baskı için. Ancak bu eleştiriler plağın "nadide bir elmas" değerinde olması gerçeğini değiştirmiyor. Bir grup şanslı okuyucumuzun ellerinde dönemin az bulunur baskıları veya kayıtları olabilir ancak yeni nesiller için böylesine bir sesi tanımak için az denk gelir fırsatlardan bir tanesi ile karşı karşıyayız. Müzik meraklılarına sunulan 500 adet ve müzisyen ve/veya kurumlara ayrılan 500 adet ile toplamda 1.000 adetlik nadir bir baskı. Her halükarda edinilmesi farz, şiddet ile tavsiye edilir...
NOT: Bu yazı yayınlandığında internet mağazasında satışa sunulan adet 40 idi. 30 Nisan 2014 saat 22:00 suları
Yorumlar
Yorum Gönder