Pee Wee Russell – Coleman Hawkins Jazz Reunion LP



Pee Wee Russell – Coleman Hawkins Jazz Reunion
Candid Stereo 9020
Pure Pleasure 180Gr LP


Valla bu öylesine bir ay oldu ki, sizlere tanıtmak için seçtiğim tüm albümler birbirinden müthiş. Bu sayımızda plak severlerin bütçelerinde ufak bir kara delik oluşacak sanırım.
Charles Ellsworth Russell veya müzik dünyasında tanınan ismiyle Pee Wee Russell ilginç bir müzisyen. Ham klarnet hemde saksafon çalabilen müzisyen kariye-rinin ilerleyen dönemlerinde klarinet konusunda uzmanlaşmış.

Albümde imzası olan diğer büyük müzisyen ise efsanevi Coleman Hawkins. Tam ismiyle Coleman Randolph Hawkins. O öylesine bir isim ki, caz müziğin her döneminde karşınıza çıka-biliyor. Karşınıza her çıktığında onu o büyük tonu ile hemen tanıyorsunuz. İlk önce büyük orkestralar ve swing döneminde tanınan müzisyen, 1940'larda bebop akımının gelişmesine katkıda bulunan müzisyenlerden bir tanesi. Tabii ki, 1950 ve 60'lı yıllarda avant-garde jazz içerisinde de etkilerini yadsımak imkansız.

1961 yılında Candid Records tarafından piyasaya sürülen albüm, gerçekten de albümün ismi gibi tam bit Jazz reunion. Kadro küçük dilinizi yutacağınız türden. Pee Wee Russell ve efsanevi Coleman Hawkins'in haricinde trom-bonda Bob Brookmeyer, trompette Emmett Berry, bas'ta Milt Hinton, piyanoda Nat Pierce ve davulda efsanevi Jo Jones var.

Benim davulculara olan merakım zaten biliniyordur. Jo Jones deyince durup bir kaç kelam etmemek olmaz. Caz tarihine adı altın harflerle geçmiş müzisyeni eminim ki Count Basie orkestralarından tanıyorsunuzdur. Gitarist Freddie Green ve basçı Walter Page ile muhtemelen caz müzik tarihinin en sağlam alt yapılarından birisini oluşturmuştur. Tabii ki, klasik caz davulundan modern caz davuluna doğru gelişim sürerken kendisinden sonra ki çok sayıda davulcuyu etkilemiş müthiş bir müzisyendir.
Davulda Jo Jones, basçı Milton John Hilton veya bilindik ismi ile Milt Hilton ve aynı zamanda aranjör olan piyanist Nat Pierce yine oldukça sağlam bir alt yapı oluşturmuş. Albüm genel anlamda çok hızlı olmayan bir yapıda. Oldukça yavaş tempolu şarkılar çalınmış ama balad olarak değerlendirmek yanlış olur. Alt yapı harika şekilde oluşturulmuş ve büyük soloistlere gereken ritm hattı oluşturulmuş.

Albümün giriş parçası If I Could Be With You (One Hour Tonight) çok etkileyici. Karşınızda büyük bir varmış zannediyorsunuz. Hemen ardından gelen “Tin Tin Deo” şarkısının daha başında Pee Wee Russell'ın klarneti ile girdiği pasaj, cümleler duygu yüklü. Hemen arkasından Coleman Hawkins'in müthiş sololarını duyuyorsunuz. Pee Wee Russell'ın eşine ithaf ettiği Mariooch ise duygu yüklü notlarla süslenmiş bir şarkı.

Sağlam alt yapının ön plana çıktığı şarkı ikinci yüzdeki “28th And 8th” Arka plandaki kaya gibi alt yapı bir anda ön plana çıkıyor. Şarkının her yanından swing akıyor. Piyanist Nat Pierce şarkıyı oya gibi işlerken tüm bakır sazlar birbirleri ardına sololarıyla şarkıyı uçuruyorlar. Bu gayet doğal, aynı zamanda müzik hocalığı yapan Bob Brookmeyer ve pek tanınmayan Emmett Berry ekibe uyup müthiş performans göstermişler.

Albümün son şarkısı “What Am I Here Before” ise yine kaya gibi sağlam alt yapının oluşturduğu müziğin üzerine tüm müzisyenlerin müthiş soloları ile süslenmiş. Albümün plak baskısını gerçekleştiren Pure Pleasure müthiş bir iş yapmış. Baskı tek kelime ile mükemmel.
Müzik: 8/10
Kayıt: 9/10
Hakan

Yorumlar