Munimonde-Fezada Funk LP



Munimonde-Fezada Funk
Control Data Productions CDP 1001 LP


Münir Tireli'nin Fezada Funk isimli ilk plağı, benim açımdan ben idealistim diye geçinen müzisyenlerin yüzünde tokat gibi patlayan bir albüm hemde LP formatında. Bu konuya birazdan döneriz. Münir Tireli'yi özellikle müzikle ilgilenenler, Türkiye'de grup müziğini incelediği “Bir Metamorfoz Hikayesi” ve bunun devamı olan “Türkiye'de Grup Müziği: 1980'ler” isimli 2 kitabıyla tanıyorlardır. Bu müziğe aşık dostumuz, internet üzerinden ücretsiz paylaştığı şarkılarından seçtiği 12 şarkıyı plağa basmış.

Kapağın arka kısmında plağın basılma sebebi açıklıkla yazılmış. Şimdi sizi plağın arkasındaki metinle başbaşa bırakayım;

Bu albüm, benim ilk vinyl üzerine basılmış albümüm; yani eski sanatkârlarımızın deyimiyle “Benim de longum çıktı!”

Bu ilk longumda farklı dönemlerde kaydedilmiş ve webshare/demo olarak dağıtılmış albümlerimden kavramsal bir bütünlük teşkil edecek şekilde ve en önemlisi de bir “best of” zorlamasına düşmeden; hem kişisel öykü mü, hem de bu longun isminden de anlaşılabilecek müstakil bir hikâyeyi anlatmaya çalıştım. Feza Çağı sözcük öbeğinin pozitivizm karşısındaki kadim kültürü-müze selam duran tavrı bu uzunçaların temel taşını oluşturdu. Aynı zamanda da İsmet Sıral üstadın gerçekleşmeyen plak projesi “Fezada Soul” hususunda da kendimce durumdan vazife çıkarma dürtüme mani olamadığımı ikrar etmek mecburiyetindeyim.

Bu bağlamda, musique concrete, new music, ethno beat, dub, free jazz, ambient, Moog music, easy listening, industrial, avantgarde arabesk, kraut rock gibi türler arasında eklektik ve selektif bir seyrüsefer izlediğimi de not düşeyim.

Çaba bizden, inayet Allah’tan, longun üzerine iğneyi koymak da sizden…

Münir Tireli, yukarıda kendi ağzından anlattığı gibi plak basmak rüyasını kendi bütçesinden, cebinden para harcayarak gerçekleştirmiş. 300 adet basılan plağın maliyetinin asla karşılana-mayacağını bile bile bu işi yapmasının sebebini ben kendisine sordum. Cevabı, benimde longum olsun istedim idi.

Günümüzde, ortalarda idealistim diye gezinen müzis-yenlere bakarsak, arkalarında plak şirketleri olsa bile tek bir kişi kadar cesur olamıyorlar ne yazık ki. Plağa gönül vermiş olmak, müzik hayatının ilk dönemlerinden bugünlere gelir-ken etkilendiği tüm müzisyen-leri plaklardan tanıyan bu-günün müzisyenlerinin ipe sapa gelmez mazeretlerinin geçersizliğini Fezada Funk albümünü elime alıp pikabıma koyduğum anda anlıyorum.

Kaydedilen müziği eleştirmek mümkün, loop'lardan oluştu-rulmuş, fazla elektronik diye başlayıp listeyi uzatabilirsiniz. Bana sorarsanız, albüm her dakikası ile samimiyet kokuyor. Kah oğlunun gülüşünü ve nefes almasını, kah Dibek Deresi zurnacılarının sample'larının kullanıldığı albüm, müzisyenin long sahibi olma obsesiyonunu yansıtıyor. Müzik tarzı olarak, kayıt anlamında bu albüme eleştiri yapmak benim açımdan imkansız. Plağın veya long'un yapılış amacı, yapılmasındaki özen ve herşeyden önemlisi gerçekten yapılmış olması tüm övgüleri hakediyor.

Plak basmak zormuş, imkansızmış, basılmıyormuş diyerek ortalarda gezinenlere isten-diğinde neler yapılabildiğini gösteren Fezada Funk, benim için kült olmaya aday, zaten müzisyene imzalattığım kendi kopyamı arşivime kattım.

Denk gelirseniz alın, Münir Tireli'ye ve onun gibi idealistlere ve hayalleri peşinde koşanlara destek olun... (H)

Yorumlar