Mazhar Fuat Özkan - Ele Güne Karşı Yapayalnız
Rainbow45 Records 180Gr LP
8681234000121
Mazhar Fuat Özkan, Türk müzik tarihinin en uzun soluklu pop müzik topluluklarından bir tanesidir. Kısaca MFÖ olarak tanınan topluluk Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur’dan oluşmuştur. 1960'ların ortasında Fuat Güner ile Mazhar Alanson'un tanışması ile temelleri atılır. Bu dönemlerde birlikte Kaygısızlar kadrosuna dahil olurlar. O dönemler The Beatles, The Rolling Stones ve Crosby, Stills, & Nash gibi toplulukların şarkılarını yorumlayan Kaygısızlar, kadrosunda Fikret Kızılok gibi isimleri de barındırmaktadır. İlerleyen dönemlerde Barış Manço ile çalışmaya başlarlar. Fuat Güner ile Mazhar Alanson'un hikayesi Kaygısızlar ile devam ederken MFÖ'nün üçüncü ismi Özkan Uğur, dönemin önemli rcok gruplarında çalmaktadır. Farklı zaman dilimlerinde Kurtalan Ekspres, Erkin Koray ve hatta Ersen ve Dadaşlar ile çalışmıştır.
Barış Manço'nun kariyerine yurtdışında devam etmek istemesi üzerine Kaygısızlar ile yolları ayrılır ve topluluk kendi plaklarını yayınlamaya başlar. 1960'ların sonu ile 1970'lerin başında yayınlanan plaklar tahmin edileceği üzere Barış Manço gölgesinde kalmış ve çok başarılı olamamıştı. Bu dönemlerde rock müzikten Anadolu ezgilerine ve folk'a doğru kayma başlar. Aslında bu dönemin Türk pop müziğinin trendidir. Kaygısızlar için yolun sonu gelirken Özkan Uğur topluluğa katılır.
Kaygısızların dağılmasından sonra Fuat Güner ve Mazhar Alanson birlikte müzik yapmaya devam ederler. Bu dönemlerde "Türküz Türkü Çağırırız" albümünü yayınlarlar. Albüm 1973 yılında yayınlanır. Albümde ilerleyen yıllarda bir MFÖ klasiği olacak '"Güllerin İçinden" şarkısının ilk hali vardır ancak albüm başarısız olur. İsrarla çıkartılan 45'liklerde albümün satışına etki etmez ve unutulur gider.
Bu projenin patlamasından sonra Fuat Güner ve Mazhar Alanson bu defa Özkan Uğur, Ayhan Sicimoğlu ve Galip Boransu ile birlikte İpucu Beşlisi'ni kurarlar. Yayınlanan 45'liklere rağmen bu toplulukta başarılı olmaz ve grup dağılır. Bu yılları takip etmek çok zor. En ufak başarısızlık arkasından dağılan topluluklar, bitmeyen kavga dövüş derken bu yılların tarihini yazmak gerçekten kolay değil.
Dağılan grupların ardından solo kariyerlerinin yanında ikili kombinasyonlarla özellikle müzikal çalışmalarında bol bol görülürler. Hatta dönemin milli olayı Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finali'nde görülürler. Bu dönemlerde çok az zamanlarda 3 kişi bir araya gelmişler olsalar da, dönemin değişen trendleri ve müzik anlayışları yüzünden bir araya gelip Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve Seyyal Taner (bknz alttaki fotoğraf) gibi dönemin popüler isimlerinin arkasında çalarlar. Bu dönemlerde kendi söylediklerine göre iyi para kazanmışlar ve bu paralar ile ekipmanlarını ve kişisel stüdyolarını geliştirmişlerdir.
1980'lerin başında "Ele Güne Karşı" şarkısını hazırlayıp Seyyal Taner'e verirler. Ancak Taner, dönemin TRT'sinden kırmızı kartı yiyince şarkıyı kullanamaz ve ilerleyen yıllarda bu şarkı MFÖ'ye kariyerlerindeki en büyük başarıları getirecek dönemin başlangıcı olur.
1984 yılına geldiğimizde üçlü olarak "Ele Güne Karşı" yayınlanır. Şarkı listesi şu şekildedir.
- Ele Güne Karşı
- Deli Deli
- Sen ve Ben
- Yalnızlık Ömür Boyu
- Neye Niyet Neye Kısmet
- Ondan Şikayet Bundan Şikayet
- Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da
- Olmuyor Olamıyor
- Sevdim Bir Kere
- Bodrum
- Güllerin İçinden
Albüm büyük bir başarı kazanır. Bugün dönüp bakıldığında günümüzün en önemli MFÖ hitlerinin birçoğunun bu albümde yer aldığı görülür. Benim gibi MFÖ müziğini tanımayan, grubun müzik tarzını da sevmeyen bir adam bile bu albümü mutlaka dinlemiş ve şarkıların bir çoğu bilinçaltına işlemiştir. Benim tam tersime eşim bu albüme ve MFÖ'ye bayılır. Bu şarkılar o yılların Türk pop müziğini seven gençlerinin marşlarıydı. Hemen bir not kendi müzik zevkim oluşup plak satın almaya başladığım zaman Iron Maiden ile olaya girip hızlı bir şekilde uç tarzlara geçiş yapmıştım. Bu tarz albümler haliyle bende "bu ne ya" etkisi yapıyordu. Seneler sonra daha tarafsız şekilde müzik tarihine merak duyan bir insan olarak geriye dönüp baktığımda dönemin standartlarının çok ötesinde bir albüm olduğunu görmemek için kör olmak lazım diyebilirim...
Albüme yapılan yeniden baskı gerçekten takdir edilesi. Kaliteli açılır kapak, iç kitapçık ve poster tam puanı hak ediyor. 180Gr plağa basılan albüm üzerinde bir remaster çalışması yapılmış. Çok mu başarılı derseniz sanki orta frekanslar biraz daha önde olmalı mıydı diye düşündürse de, albümün şöhretine uygun ihtimamın gösterildiğini söylemem lazım. Hatta son yıllarda basılan Türk müzik tarihinden plaklara bakılırsa uzak ara en iyilerden bir tanesi diyebilirim. Fiyatı da böyle özenli bir çalışmaya göre makul denilebilir. Meraklılar zaten satın almıştır ama gözden kaçıranlar için aman kaçırmayın diyelim...
----------YAYINLARIMIZA DESTEK VERENLER----------
Yorumlar
Yorum Gönder