Ümmü Gülsüm - La Diva


Ümmü Gülsüm (1904 -1975)  Tamay e-Zahayra adlı küçük bir kasabada dünyaya geldi. Doğum tarihi konusunda rivayet çoktur ve tam olarak bilinmez. Bunun sebebi o yıllarda Ortadoğu ülkelerinde nüfus kayıtları konusunda tıpkı bizde olduğu gibi bir umursamazlık vardır. Şarkı söylemeyi, babasının abisine verdiği derslere kulak kabartarak öğrenmeye başlamıştır. Çok genç yaşlarda şarkı söylemeye kabiliyeti olduğu anlaşılmıştı. Yaşadıkları kasabanın camisinde imam olan babası, genç Ümmü Gülsüm'e Kuran'-ı Kerim makamlı okumayı öğretmeye başladı. Erken yaşlarında bir erkek gibi giydirilerek çeşitli etkinliklerde Kuran'dan bölümler, kasideler ve ilahiler okumaya başladı. O yılların Müslüman coğrafyasında en azından Ortadoğu'da kadınların kalabalık içinde bulunmasına sıcak bakılmıyordu. 16 yaşında dönemin meşhur şarkıcılarından Mohamed Aboul Ela, genç kızdan etkilendi ve akabinde onu ve ailesini Kahire'ye davet etti. Bu sıkıntılı bir dönemdi, ailesi çok fakir, Kahire yaşamak için çok pahalıydı. Sonunda bir şekilde Kahire'ye yerleşmeyi başardı ve bu Arap müziğinin çehresini değiştirecek bir adım oldu.


Bu dönemlerde şansı bir şekilde yaver gitti ve Kahire'nin sanat yaşamının önemli isimleri ile tanıştı. Bu dönemlerde tanışıp, müzik hayatında çok önemli hale gelecek kişi ise dönemin ünlü şairi Ahmad Rami oldu. Rami, Fransa'da Fransız edebiyatı okumuş, Arap edebiyatı konusunda uzman bir kişiydi. Hem Avrupa hemde Arap edebiyatını çok iyi tanıması ve bir hoca gibi Ümmü Gülsüm'e bilgilerini aktarması, müzik kariyerinde çok önemli bir mihenk taşıdır. Bu ilişkinin meyvesi yüzün üzerinde Ümmü Gülsüm için yazılmış şiirdi. Besteci Mohamed El Qasabgi'de Ümmü Gülsüm'e destek veren isimlerden bir tanesiydi ve 1930'ların başında verdiği ilk konser büyük olmuş ve ünü yavaş  yavaş Mısır'ı aşmaya başlamıştı.


1934 yılından itibaren Ümmü Gülsüm, Mısır Radyosunda düzenli konserler vermeye başladı. Ayrıca halk konserleri ve en önemlisi filmler ile ününe ün katmaya başladı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da en önemli şarkıcı haline geldi. Yazıla çizilenlere göre Mısır Radyosunda her ayın ilk Perşembe akşamı yayınlanan canlı konser programı sırasında Arap ülkelerinin liderleri konuşma yapmaz, sokaklar boşalır, halk sokaklara çıkarılan radyolarının başında Ümmü Gülsüm dinlerdi...

1940'lar bu şekilde devam ederken 1950'lerde Mısır darbeler ve siyasal değişimlerle uğraşıyordu. 1950'lerde yeni Mısır hükümeti tarafından radyolarda Ümmü Gülsüm şarkılarının çalınmasına yasak getirildi. Artık tepkiden mi korkuldu yoksa gerçekten bir hayranı olan Abdülnasır'ın iyi niyeti ile mi bilinmez, uygulanan yasak kaldırıldı. 1960'larda Arap coğrafyasındaki savaşlar, çatışmalar ve tüm karmaşalara rağmen neredeyse her ülkede seviliyordu. Konserleri ise başlı başına olay haline geliyordu. Konserlerinin başı sonu asla bilinmiyordu, bazen 5 saat boyunca sürdüğü söylenir. Aynı kıtalar ve dizeler defalarca tekrarlanır ve şarkıları şekilden şekile sokardı. İnsanlar uzun saatler boyunca büyük bir coşku ile konseri takip ederlermiş!


Ümmü Gülsüm'ün bambaşka bir ses tonu ve yorumu var. Hatta elindeki mendili ve duruşu ile sahnede de farklı bir tavrı var. Bunun yanında tabii ki 20. yüzyılın en önemli Arap kadın şarkıcısı ve belki de en önemli kadın figürüdür. 1940'lardan itibaren Ortadoğu ve hatta Türk müziğini anlamak için sanırım Ümmü Gülsüm'ü dinlemek olmaz ise olmaz. Benim şahsi favorim her zaman Feyruz olmuştur. Bu arada Feyruz'un etkilendiği en önemli ismin Ümmü Gülsüm olduğunu da söylemek doğru olur. Sadece Ortadoğu ve Türk müziğini etkilediğini söylemek aslında biraz eksik kalacaktır. Bob Dylan ve Robert Plant gibi isimler Ümmü Gülsüm'ü yere göğe sığdıramazlar. Bu arada ilginç bir şekilde Avrupa'daki tek konserini 1960'ların ortalarında Paris'in meşhur Olympia'sında vermiş ve ortalık tam anlamı ile birbirine girmişti.

Ümmü Gülsüm diskografisine gelince oldukça karışık ve edinmenin zor olduğunu söyleyebilirim. Ancak EMI tarafından yayınlanan "La Diva" serisi hem kayıt hemde içerik anlamında Ümmü Gülsüm müziği hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayabilir. Farklı zamanlarda basılmış toplamda 5 adet CD'den oluşuyor bu seçki. Merak edenler için ilk CD'nin Spotify linki aşağıda...

Yorumlar