Caravan - In the Land of Grey and Pink LP



Caravan - In the Land of Grey and Pink
DERAM 535 145-0 LP


Değerli okuyucularımız çok acayip bir albüm olan "In the Land of Grey and Pink"in plağı yeniden basıldı ve Stereo Mecmuası karargahına ulaştı. Çoşku büyük, hem progressif rock severler hemde özellikle Canterbury akımına aşina olanlar için. Caravan deyince her iki olayın tam ortasındayız çünkü! Bildiğiniz üzere Canterbury akımının öncül beşlisi Soft Machine, Caravan, Gong, Hatfield and the North ve National Health topluluklarıdır. Bu toplulukların tamamı ile alakalı özellikle yeni plak basıldığı anda Stereo Mecmuası'nda kısa veya uzun bir şeyler okuyabilmeniz mümkün! "In the Land of Grey and Pink" ülkemize gelir gelmez hem pikabımın üzerine oturdu.

Albüme geçmeden önce bilmeyenler için kimdir bu Caravan isterseniz kısaca anlatmaya çalışalım. Caravan; David Sinclair, Richard Sinclair, Pye Hastings ve Richard Coughlan tarafından kurulmuş bir İngiliz progressif rock topluluğudur. Bu isimlerin aslında çok önemli bir ortak noktası var. Hepsi bir şekilde "The Wilde Flowers" topluluğunun içerisinde bulunmuş isimler. "The Wilde Flowers" ise Canterbury akımının tası olarak kabul ediliyor. "The Wilde Flowers topluluğunun bir diğer garipliği hiçbir zaman albüm yayınlamamış olmamaları. Toplulukla ilgili resmi ilk kayıtlar 90'larda yayınlanmıştı. 60'ların sonunda "The Wilde Flowers" kadrosundan iki topluluk çıkar; Soft Machine ve Caravan.

Şimdi burada ortaya çok karışık bir durum ortaya çıkıyor. Soft Machine ve Caravan arasında acayip organik bir ilişki var. Caravan'dan ayrılanı bir albüm sonra örneğin Soft Machine'de görürken tam tersi de bol bol oluyor. Bu yüzden kadro yazmak hatta hikayeyi yazmak çok zor. Çeşitli sitelerde daha kolay anlaşılır şemalar yayınlanıyor. Merak edenler bir göz atabilirler.


Hoş Caravan'dan daha karmaşık bir geçmişe sahip Gong ile alakalı "Angel's Egg" yazısında bir şekilde işin içerisinden çıkmayı başarmıştım. Caravan'ı da hallederiz herhalde. Yukarıdaki grafiğin sol alt bölümünde Gong kısmına bir göz atın, karmaşayı göreceksiniz. Yukarıdaki grafik buradaki sitede bulunuyor. Bir topluluğun ismine tıkladığınız zaman kaosu daha net görebilirsiniz.

Davulcu Richard Coughlan, vokalist ve gitarist Pye Hastingsand ve iki Sinclair'ler Caravan topluluğunu 1968 yılında kurarlar.  Richard Sinclair amaçlarını müzik yapmak, kendimizi anlatmak ve yaşamak için topluluğu kurduklarını anlatır.  Topluluk bir ev tutup oraya yerleşir şarkılarını yazmaya başlar ayrıca bazı konserler verir. Bu dönemlerde kendi ekipmanlarını alacak paraları da yoktur. Bir konserde kendilerini izleyen Ian Ralfini performanslarını çok beğenir ve Verve Records ile anlaşmalarını sağlar. Caravan böylelikle İngiliz toplulukları arasında böyle bir anlaşmayı yapan ilk topluluk olur. Bu anlaşmanın ardından Caravan albümü yayınlanır. Çok beğenilir ve başarılı olur.

İngiltere'deki konser programları ile desteklenen albümün ardından Decca Records ile anlaşma yapılır. Bu sürecin ardından ikinci albüm hazırlıkları başlar. Eylül 1969'da yayınlanan "If I Could Do It All Over Again, I'd Do It All Over You" Pink Floyd, Yes, The Nice ve Soft Machine gibi topluluklarla yapılan konerlerin arasında kaydedilmiştir. Albümden "For Richard" şarkısı ile yeni bir şeyler deneyip caz elementlerini de kullanan topluluk albümden yayınlanan "Hello Hello" 45'liği sayesinde televizyonda bile görülür. O yılların BBC programı "Top of the Pops" çok acayip iismlere ve performanslara ev sahipliği yapmıştır. Bazı programlar Youtube'da bulunabiliyor. Arada kurcalayın!


1970'e gelindiğinde topluluk bugün mercek altına almaya çalışacağımız "In the Land of Grey and Pink" için hazırlıklar başlar. Richard Sinclair şarkı yazma işini ciddiye alıp harika işler yapmaya başlar. Örneğin "Golf Girl" şarkısı sonraki yıllarda eşi olacak kız arkadaşı ile alakalı bir şarkıdır. Burada bir nefes alıp albümdeki isim listesine bir bakış atalım. Pye Hastings vokal, geri vokal gitar. Richard Sinclair vokal, geri vokal, akustik gitar ve bas. Dave Sinclair hammond organ, piyano, Mellotron. Richard Coughlan davul. Albümde konuk isimler de var. Jimmy Hastings piccolo, saksafon. Paul Beecham trombon. Dave Grinstead zil, farklı vurmalılar. Şarkı listesi ise şu şekilde;
A YÜZÜ
1. "Golf Girl" 5:05
2. "Winter Wine" 7:46
3. "Love to Love You (And Tonight Pigs Will Fly)" 3:06
4. "In the Land of Grey and Pink" 4:51

B YÜZÜ
1. "Nine Feet Underground"
I. "Nigel Blows a Tune"
II. "Love's a Friend"
III. "Make It 76"
IV. "Dance of the Seven Paper Hankies"
V. "Hold Grandad by the Nose"
VI. "Honest I Did!"
VII. "Disassociation"
VIII. "100% Proof"

Albüm kaydedilirken daha doğrusu hazırlık aşamasındayken "If I Could Do It All Over Again, I'd Do It All Over You"  albümündeki "For Richard" a benzeyen bir şarkı olmasını çok arzu ederler. Ortaya  "Nine Feet Underground" çıkar. Aslında bu şarkı bir çok alt bölümden oluşan bir suit formundadır ve akıllıca birbirine bağlanmıştır. Şarkı muhteşemdir, plağın B yüzünün tamamını kaplar. Keşke daha uzun sürse dedirtir. Albüm yayınlandığında acayip beğenilir, benimde içerisinde bulunduğum bir kısım meraklı bu albümü olmazsa olmazlar listesine alır. Ancak albüm çok satılmaz. O dönemlerde de insanlar Pink Floyd gibi toplulukları dinlemeyi tercih ederler ama In the Land of Grey and Pink bambaşka bir albümdür dinlememek ayıptır günahtır!


Albümün kapağı Tolkien'vari bir çizimdir ben şahsen pek severim. Anne Marie Anderson tarafından çizilen kapak tıpkı dün mercek altına aldığımız Camel'ın Moonmadness albümünün kapağı gibi yekpare bir çizimdir. Bakınız yukarısı...

Albüm için iyi kötü yorum yazmak bana düşmez, haddimi aşmak istemem. Yapılan plak baskısı analog teyplerden yapılmış. Çok özenli bir çalışmanın yapıldığı daha ilk saniyelerden belli oluyor. Kapak harika şekilde yeniden basılmış ve 180gr'lık plağa ev sahipliği yapıyor. Albüm ülkemizde 50TL'yi azıcık aşan bir fiyatla satışa sunulmuş durumda. In the Land of Grey and Pink gibi bir albüm elinizde yok ise hızlı şekilde satın almanızı öneririm. Eğer baskıyı beğenmezseniz İzmir'e gelip plağı bizzat benim kafamda kırabilirsiniz. Albümü beğenmezseniz ise -tabii eğer progressif rock dinlemek gibi bir iddianız varsa- boynunuza bir taş bağlayıp en yakın sahilde denize atlamanızı şiddetle tavsiye ederim...

Yorumlar