Ülkemizden iki önemli müzisyenin ortak albümü Hane-i Akustik'i mercek altına alıyoruz. Albümde tüm besteler Akın Eldes'e ait. Eldes bir çoğumuzun aşina olduğu bir müzisyen. Bulutsuzluk Özlem veya Pinhani gibi geniş kitlelere ulaşmış topluluklarda yeralan Eldes 1962 yılında Frankfurt/Almanya'da doğmuş. Müziğe ilk adımları ülkemizdeki bir çok çocuk gibi mandolin ve flüt ile atmış. Tabii bir çoğumuzun ilerleyen yıllarda ne mandolin ne de flüt ile alakası da kalmadı, bu bir gerçek! Lisede gitara geçiş yapmış. Yine bir dönem ülkemizde önemli işler yapmış Asım Can Gündüz ve Çapkınlar topluluklarında müzik yapmış arkasından 1980'lerin sonlarında Bulutsuzluk Özlemi’ne katılır. Topluluğun Uçtu Uçtu, Güneşimden Kaç, Yaşamaya Mecbursun, Yolyer albümlerinde gitarda Eldes'i görüyoruz. 2000'li yıllara gelindiğinde Eldes kendi albümlerini yayınladı ve farklı topluluklar ile müzik yapmaya devam etti. Bir müziksever olarak Eldes'İn kendi başına devam ettiği müzik yolculuğu benim açımdan daha ilgi çekici...
Sinan Cem Eroğlu ise genç bir müzisyen. 1986 yılında Ankara’da doğan Eroğlu, eğitimine İ.T.Ü. Konservatuarında devam etmiş. Şu an eğitimine doktora seviyesinde aynı konservatuarda devam ediyor. Müzisyen dilsiz kaval, klasik gitar, perdesiz gitar, kopuz, altıtelli bağlama gibi bir çok enstrümanı çalabiliyor. Çok sayıda konsere katılan Eroğlu'nun kariyerinde Erkan Oğur ile birlikte BBC Radio 3 “World Routes”, Mezzo TV “Jazz Mix Festival in Istanbul” gibi bir çok önemli konser ve etkinlik yer alıyor. 2012 yılında ilk solo albümü “Tesadüf”, 2014′te de ikinci solo albümü “Ocak” yayınlanmış.
2011 yılı Akın Eldes ve Sinan Cem Eroğlu ortak çalışması olan Hane-i Akustik'in şarkı listesi şu şekilde,
1. Sultan
2. Kopkop
3. Çargah
4. O Parça
5. Ninni
6. 18 Oyun Havası
7. Tipi
8. Kaptırmalık
9. Sohbet
Albümde tüm besteler Akın Eldes'e ait. Tahmin edebileceğiniz üzere Akın Eldes'i gitarda Sinan Cem Eroğlu'nu ise kavalda dinliyoruz. Albüm 18-19 Eylül 2010 tarihinde canlı kaydedilmiş ve 2011 yılında Beğeni Müzik tarafından yayınlanmış.
Albüm yerel melodilerin zaman zaman blues hatta caza kadar geniş bir çerçevede kaynaştığı bir tarza sahip. Son derece sakin bir albüm ve özellikle kavalın işin içerisine girmesiyle insana huzur veren bir yapıya sahip. Her iki müzisyende oldukça yüksek virtüözlük kapasiteleri olmasına rağmen albümde enstrümanlarını gayet tadında kullanmışlar. Belirli melodi hatları üzerinde devam eden şarkılarda zaman zaman gitar ön plana çıkarken altyapı kaval tarafından oluşturulmuş bazende tam tersi. Karşılıklı atışmalarla ilerleyen bölümlerde olsa bile nota bolluğu yaşatmak yerine az ve öz bir sunum dikkat çekiyor.
Albümün kaydı BL Müzik'ten tanıdığımız sevgili Levent Büyük tarafından yapılmış. Bazı okuyucularımız odyofil bir kayıt mı diye soracaklardır. Bana sorarsanız hayır, belirli frekans aralıkları parlatılmak yerine, enstrümanların karakterini yansıtacak çok temiz bir kayıt yapılmış. Özellikle gitar kaydı çok başarılı tüm detaylar tüm tuşeler hatta gitar gövdesine yapılan temaslar dahi çok keyifli şekilde duyuluyor. Aynı durum kaval içinde geçerli. Bu haliyle çok güzel bir kayıt olmuş. Son derece keyifli bir katmana sahip, hoparlörlerinizden çok keyifli bir sahne hissi oluşacak. Sanırım albümü bende ilerleyen günlerde Stereo Mecmuası hifi testlerinde bol bol kullanacağım. Göz atmanızı tavsiye ederim...
Yorumlar
Yorum Gönder