konstruKt - Eklisia Sunday CD


Evet uzun zamandır keyifle dinlediğim bir albümü gayet keyifli olduğum şu dönemlerde sizlerle paylaşmak istedim. Bildiğiniz üzere Peter Brötzmann, KonstruKt ile birlikte 2011 yılında ülkemizde 2 konser verdi. Bu konserlerden İstanbul ayağına bende günübirlik katılmıştım. Ayrıntılı şekilde sizlerle paylaşmıştım günümü.  Kesinlikle çok eğlenceli bir gündü; hem harika bir performans dinlemiş hemde Peter Brötzmann ile tanışmıştım. KonstruKt aradan geçen zamanlar içerisinde vukuatlarına devam etti. Bizlerde uzaktan keyifle onları takip etmeye devam ettik. Ülkemizden müzisyenlerin bir şekilde caz tarihine damgasını vurmuş isimlerle birlikte çalması bende dahil bir çok insan ancak hayal olabilecek iken, KonstruKt'teki dostlarımız hen bu hayalleri gerçeğe döndürmeyi başardılar hemde bizlere harika albümler ve performanslar sundular. Eklisia Sunday albümü konusunda aslına bakarsanız çok objektif olabilmem mümkün değil. Çünkü bu adamları seviyorum çok. Bu yüzden albüm konusunda kişisel görüşlerimi yazacağım.

KonstruKt ekibini sizlere yeniden tanıtayım; nefesli enstrümanlarda Korhan Futacı, gitarda Umut Çağlar ve baslarda Özün Usta ve vurmalılarda Korhan Argüden. Albümde Peter Brötzmann haricinde 3 konuk isim daha var. Piyanoda Hüseyin Ertunç, basta Doğan Doğusel ve gitarda Barlas Tan Özemek. Bu arada Hüseyin Ertunç ve Doğan Doğusel albümde küstüfon da çalıyorlar. Küstüfon nedir derseniz Ömer Küstü tarafından icat edilip geliştirilmiş, kargıdan yapılan bir tür nefesli saz. Bazı Okay Temiz kayıtlarında da rastlamak mümkün.

Albüm Eklisia adlı 17 yüzyıldan kalan bir kilise de kaydedilmiş. Seslerden anlayabileceğimiz üzere İstanbul'daki konserde olduğu gibi küçük bir seyirci topluluğu var. Son derece samimi bir ortam olduğu belli kayıtlardan. Konserden sonra bir kayıt dinlemek gerçekten keyifli. Peter Brötzmann, farklı müzisyenlerle yaptığı kayıtlarda öne çıkmak isteyen bir süper yıldız olmaktan çok ortak müziği destekleyen figürü haline gelebilme özelliğine sahip dışarıdan görüldüğü kadarı ile ego'larını yenmiş bir müzisyen. Kayıtlarda bu durumu tespit etmek mümkün.

Albümde toplam 4 bölüm var. Üçüncü bölüm (III) tam sevdiğim tarzda. Tüm üflemeliler işin içerisinde zaman zaman kaotik yükselmeler, bol bol solo performansı, sakin pasajlar derken 20 küsür dakika nasıl geçiyor anlamak mümkün değil. Aşağıda ilk bölümden bir kısmı dinleyebilmek mümkün. Bir kulak kabartmanızı tavsiye ederim.

Albümün kaydı albüm gibi son derece samimi. Mükemmel mi hayır değil. Hatta biraz dinamik olsa daha iyi olurdu. Ancak iyi sololarda tepki veren az sayıda dinleyici, özel olarak kasılmamış olduğu belli olan kayıt albümün samimiyetini arttırıyor. Normal koşullarda Stereo Mecmuası albüm eleştirilerinde "vay efendim ziller biraz daha ön planda olmalı" gibi yorumlar yapıyoruz yapmasına ama sevdiğimiz müzisyenler ve gerçekten keyifle dinlediğimiz albümler söz konusu olduğunda kayıt kimin umurunda müziğe bakın diyebilecek kadar samimiyiz okuyucularımızla. İşte bu tam ikinci örneğe uygun bir albüm. Aynen yazdığım üzere kayıt kimin umurunda müziğe bakıyorum ve keyfim yerinde.

Sağolsun konstruKt'teki dostlar albümü bana ulaştırmışlar. Ancak okuyucularımızdan da albümü edinmek isteyenler için en kısa zamanda aşağıya bir link ekleyeceğim.

Elinize sağlık dostlar!

Edit: Albümü Nottwo Records'ın sitesinden satın alabilmeniz mümkün. Buraya tıklayarak siteye ulaşabilirsiniz.

Yorumlar