Earth, Wind & Fire - I Am


Earth, Wind & Fire - "I Am" 40 yaşında
R&B grubu Earth, Wind & Fire'in çok sevdiğim albümü "I Am" bu sene 40.yaşına girdi. Bununla ilgili birkaç cümle etmeden önce grubun kurucusu Maurice White ve Earth, Wind & Fire'den kısa bahsedeceğim.

Maurice White ve Earth, Wind & Fire
Earth, Wind & Fire’in kurucu üyesi Maurice White, Ramsey Lewis Trio’da caz davulculuğu yaptıktan sonra müzik kariyerine kısa bir süre için soul-caz müzik yapan Salty Peppers grubuyla devam etti. Kariyeri boyunca, 2016 yılındaki ölümüne kadar hep yenilikçi, cesur, uçuk kaçık fikirleri hayata geçiren bir müzisyen olarak akıllarda kaldı. 1969’da kurduğu Earth, Wind & Fire (EWF) ile birlikte R&B’den, soul, funk, caz, disko, pop, dans, elektro, Latin ve Afro pop gibi envaiçeşit müzik türü ve temsilcisiyle organik bir bağ kurulabileceğini, R&B temel alınarak birçok müzikal senteze ulaşılabileceğini gösterdi. Nefesli (brass) çalgıların oldukça kalabalık sayıda temsil edildiği grupta Maurice White vokalist, müzisyen, yapımcı, şarkı sözü yazarı ve bestecilik yaptı. White önce basgitarist kardeşi Verdine'i, 1972 yılında da vokalist Philip Bailey and perküsyoncu Ralph Johnson’u ekibe katarak grubun çatısı tamamlamış oldu.

Yıllar birbirini takip ettikçe grubun funk-caz tınısı da evrildi. Soul, funk, caz, dans müziği ve Afro poptan sentezlenen eşsiz bir EWF soundu meydana geldi. EWF, müziğindeki bu çeşitlilik ve zenginlikle dinleyici kitlesini ve popülaritesini iyice artırdı. White ve Bailey'nin vokal uyumu, nefesli çalgıların iyiden iyiye ön plana geçmesi Earth, Wind & Fire'i 70'li yıllarda popüler müziğin zirvesine taşıdı.

Günümüzde EWF kadrosu Bailey ve Verdine White dışında değişmiş olsa da grup hala birçok konsere çıkmaya devam ediyor. Kariyeri boyunca 6 Grammy ve 4 tane AMA ödülüne layık görülen grup toplamda 90 milyon plak satmayı başardı.

"I Am" albümü 40 yaşında
1979 yılına gelindiğinde disko müziği popüler müziğin direksiyonuna geçmişti. Hal böyleyken Earth, Wind & Fire, aynı Marvin Gaye veya James Brown gibi çağa ayak uydurarak diskoya yöneldi. “I Am” albümü Haziran 1979’da müzikseverlerle buluştu. 2 ay öncesinde, yani Mayıs ‘79’da albüm tanıtımına katkı sağlayacak olan ilk single "Boogie Wonderland" yayımlandı. Parça tam anlamıyla albümün ve grubun soundunu yansıtmasa da barındırdığı enerjiyi ve neşeyi yansıtması bakımından dinamit etkisi yarattığı söylenebilir. Parçada Maurice White'in bariton sesi, Philip Bailey'nin falsetosu ve kadın grubu The Emotions destekli geri vokalleri akılda kalıcı, ‘yerinde durana aşk olsun’ mesajı veriyordu adeta.

Plağın iğneyle buluşmasıyla birlikte albümün ilk yüzünün asla bitmesini istemeyeceksiniz. Teneffüs edildiği andan itibaren vücudu mutluluk hissi ile dolduran "In the Stone", "Can't Let Go" ve "Let Your Feelings Show" disko-funk türünün çok başarılı örneklerindendir. Bunların arasına serpilmiş olan "After the Love Has Gone” ise David Foster, Jay Graydon ve Bill Champlin imzası taşıyan, zaman ve mekan tanımayan 2 Grammy ödüllü muhteşem bir balad.


İkinci yüz kıpır kıpır "Boogie Wonderland" ile start alırken yine oldukça keyifli olan “Star" ve "Wait" parçalarıyla devam ediyor. “I Am” albümü enstrümantal parça “Rock That!"in elektro gitarları ve nefesli çalgıları ile tekrar hareketlenirken (kanımca isteneni tam vermemiş olan) "You and I" adlı midtempo soul parçasıyla sona eriyor.

Bir bütün olarak hiç sıkılmadan dinlenebilen “I Am” ne tam olarak disko, ne de salt bir R&B/funk eseridir. Bu albüm ağırlıklı olarak Maurice White'in renkli caz, soul ve funk dünyasının tezahürüdür. Eğlenceli ve kaliteli zaman geçirmek için biçilmiş bir kaftan olarak özetlenebilir. Elektro-funk, soul ve disko yüklü kusursuz bir Earth Wind & Fire yapımı dinlemek için 40.yılında “I Am” albümünü dinleyin, pişman olmayacaksınız.

Sevgiler, Aykut




Yorumlar