Ferit Odman - Dameronia With Strings



Ferit Odman - Dameronia With Strings
Equinox Music CD veya LP


Bu yazıda Ferit Odman'ın yeni albümü "Dameronia With Strings"i mercek altına alacağım. Son derece özenli bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkan bu albüm, bir çok açıdan, kaydedilmiş Türk caz tarihinde kendine özgü bir yere sahip. Bu yazının daha kısa bir versiyonu aslında çok önceden yayınlanmak için hazır olarak duruyordu ancak ne yazık ki bir çok web sitesindeki inceleme yazıları "kopyala-yapıştır" ile bilgileri ekle, sonuna da methiyeleri düz şeklinde olunca, böyle bir albümün daha fazlasını hak ettiğini düşünerek yazıyı genişletmeye karar verdim.

Geçmişte yayınlanmış iki Ferit Odman albümü ile alakalı kapsamlı yazılara web sitelerimizde yer vermiştik. İlk albüm Nommo sadece CD formatında yayınlanmış arkasından gelen Autumn In New York hem CD hemde plak formatlarında yayınlanarak meraklılar için hoş bir sürpriz olmuştu. Nommo'dan Autumn In New York'a uzanan yolda, müzikal manada yaşanan gelişim dikkatli müzik severlerin dikkatini çeker iken, birçok farklı projede yer alan Ferit Odman'ın kendi projelerinde müzikal yolculuğuna nasıl devam ettiğini anlamak için ipuçları sunuyordu. Odman, özellikle Kerem Görsev topluluklarında sıklıkla gördüğümüz bir isim. Televizyonlarda da farklı formasyonlarda kendisi ile denk gelebilmeniz mümkün. Bu tarz topluluklarda kendisini dinlemeyi pek seven bir insan olmadığımı söylemeliyim.

Belirli bir formasyon içerisinde müzikal manada üzerine düşeni gösterişten uzak ancak son derece incelikli şekilde yapan Odman, kendi proje/albümlerinde ise bu tarz kalıpların dışarısına çıkıp tarzını hem bir davulcu olarak hemde bir müzik insanı olarak dinleyicilere daha keyifli şekilde ulaştırabiliyor. 2012'de yayınlanmış  Autumn In New York albümünü dinleyip aradan geçen 4 yıla baktığınızda Ferit Odman'ın içerisinde bulunduğu farklı formasyonlarda çaldığı müzik ile aradaki farkı hem anlayış hemde performans olarak görebilirsiniz. Gerek icra edilen eserler üzerinde çalışmalar -ki örneğin bahsi geçen albümde "Hinsight" parçasına düzenlemesine bir bakış atabilirsiniz- gerekse de bir müzisyen olarak tarzını yansıtmasına, bu görüşümü kendi içinde tutarlı hale getiriyordu.

2012 başlarında Autumn In New York için yazdığım yazının sonlarında şöyle bir cümle kurmuştum.
Umarım ilerleyen yıllarda imkanlar arttıkça Ferit Odman tamamen analog kayda sahip bir albümü de bizlere sunar. Böylesine özenle seçilmiş şarkıların, iyi müzisyenler ve başarılı yorumlar ile icra edilmesi ile ortaya dünya çapında başarılı olma potansiyeli olan bir plak çıkabilir.

Belki ilk bakışta analog kayıt konusu bir çok müzik sever açısından herhangi bir anlam ifade etmiyor olabilir. Ancak plaklarla çok vakit geçiren insanlar ve ses konusunu önemseyenler için bu analog kayıt olayı çok değerlidir. Peki nedir bu analog kayıt?

1980'lerde profesyonel kayıt birliği o dönemlerde artan kayıt teknolojilerini sınıflandırmak üzere SPARS kodu adı verilen bir standart ortaya çıkartır. 3 harfli bu kod, müziğin evimize ulaşması için geçilen üç farklı aşamada kullanılan teknolojileri işaret eder. İlk harf kayıt esnasında kullanılan kayıt makinesinin yapısını anlatır. Eskiden stüdyolarda makara teypler kullanılırken, yeni çağda klasik diskler, bellekler gibi dijital kayıt saklama teknolojileri ortaya çıktı. İkinci harf ise miks sırasında albümün veya şarkının nasıl bir kayıt teknolojisi ile kaydedildiğini anlatır. Üçüncü harf ise mastering konusunda kullanılan ekipmanı işaret eder. "Dameronia With Strings" albümünde "Triple A" veya standartlara göre "AAA" etiketini görüyorsunuz. Bu da kaydın tamamen analog ekipman kullanılarak hayata geçirildiğini gösteriyor ki, bu çok değerli bir şey.

Neden mi?

Günümüzde makara teypler az sayıoda stüdyo tarafından aktif şekilde kullanılabiliyor. Bizim evlerimizdeki bant okuyucuların aksine bunlar daha karmaşık ve "özel" cihazlar. En yenisi 20 yaşında olan bu teknolojiyi idame ettirmek ciddi bir masraf. Ayrıca bu ekipmanı kullanmak diğerlerine göre çok daha zor. Hal böyle olunca bu kayıtların neden "özel" ve dolayısıyla maliyetli olduğunu anlamak mümkün. Bu konuya sonra döneceğim.

Ferit Odman yeni albümünde en sevdiğim besteci dediği Tadd Dameron'dan bir seçkiye yer vermiş. 1910'lu yıllarda doğan Dameron, bir çok caz müzik tarihçisine göre "bop" hareketinin içerisinde romantik akımın temsilcisi hatta lideridir. Dameron'un dönemi bebop arkasından swing ve hard bop tarzlarının ortaya çıktığı dönemler. Aslında cazın altın dönemi sayılan bu dönemler Dameron çok sayıda aranjman yapmış. Count Basie, Artie Shaw, Jimmie Lunceford, Billy Eckstine ilk akla gelenler ki, o dönemi hayal edin dönem büyük orkestraların dönemi. 1940'larda savaşın öncesinde ve sonrasında özellikle Gillespie büyük orkestraları için aranjmanlar yapan Dameron kendi albümlerini de yapmış. 1948 yılında Fats Navarro ile "The Dameron Band" kaydı yayınlanan Dameron ilerleyen yıllarda az ancak öz sayıda kayıt yapmıştır. Ancak izlerini dönemin tüm önemli albümlerinde bulabilmek mümkündür.

Ferit Odman, albüm için bir dörtlüyü müziğin kalbine yerleştirmiş. Trompette Terell Stafford, piyanoda Danny Grissett ve basta Peter Washington ile dönemin müziğine oldukça hakim dörtlüsünü oluşturduktan sonra ortaya çıkan aranjmanları yaylılar ile desteklemiş. Özellikle Peter Washington diğer iki Ferit Odman albümünde de hatırlıyor olabilirsiniz. Aynı şekilde Terell Stafford'u da bir önceki albümden hatırlıyor olabilirsiniz. Ancak bu albümde ikilinin performansı çok daha üst düzey. Özellikle trompette Terell Stafford'un albümde harikalar yarattığını düşünüyorum. Tanımadığım bir müzisyen olan Danny Grissett albümdeki performansıyla bence albümlerine ayrıntılı şekilde göz atılmayı hak ediyor. Albümdeki şarkılar şu şekilde;
1. On A Misty Night 04:28
2. If You Could See Me Now 06:57
3. Just Plain Talkin' 03:50
4. Smooth As The Wind 04:40
5. Look, Stop & Listen 06:46
6. You're A Joy 05:26
7. Our Delight 05:01
8. Soultrane 05:04

İsterseniz kısaca şarkı listesini de yorumlayalım. Açılış parçası "On A Misty Night" John Coltrane'nin "Mating Call" albümünden hatırlayabileceğiniz bir parça. 1950'lerde ve 60'larda bazı konser performanslarında da yer bulan bu parça melodik aynı zamanda swing'li yapısıyla açılış parçası olarak keyifli bir seçim olmuş. Bu şarkının güzel bir yorumu için Dameron'un "The Magic Touch" albümüne bakabilirsiniz. "If You Could See Me Now" ve "Just Plain Talkin'" şarkıları yine aynı albümde bulunabilir. "If You Could See Me Now" şarkısında Barbara Winfield vokallerinin bayağı hoş olduğunu düşünüyorum bu arada. Aynı şekilde "Look, Stop & Listen" ve You're A Joy şarkıları için bahsei geçen albüme bir bakış atılabilir. "Smooth As The Wind" Blue Mitchell ile özdeşleyen bir şarkı aynı adlı albümünde orkestra ve yaylılar için harika bir yorumu vardır. Belki de Ferit Odman'ın projesi için esin kaynağı bu plaktır bilemiyorum... "Our Delight" muhtemelen en çok bilinen Tadd Dameron şarkısı olabilir. Fats Navarro veya Gillespie'ye bakabileceğiniz gibi, Bill Evans'ın "New Jazz Conceptions" albümüne de bir bakış atabilirsiniz. "Soultrane" ise bir çok meraklının Dameron ile Coltrane birlikte çalışması olduğunu tahmin edeceklerdir. Ancak tahmininizin aksine şarkı "Soultrane" albümünde değil, "Mating Call" albümünde yer alıyor. Albümdeki şarkı listesini ben çok güzel buldum.

Tüm bu şarkı listesi bir yaylılar topluluğu ile desteklenmiş. Viyolin Antoine Silverman, Diane Monroe ve Tamara DeMent. Viyola, Chris Cardona. Çellolarda ise Emily Brausa ve Clarice Jensen. Aranjmanları ise David O'Rourke üstlenmiş. O'Rourke daha önce Charlie Parker şarkıları içinde benzer bir çalışma yapmış. Bu arada yaylılar topluluğuna teker teker baktığınız zaman başta Antoine Silverman üzere çok önemli müzisyenler olduğunu görebiliyoruz. Albümde hangi detaya bakarsanız arkasında başka bir güzellik çıkıyor! Belli ki her ayrıntının üzerinde kafa yorulmuş!

Albüm için yorum yapmaya gerek bile duymuyorum. Aranjmanlardan, seçilen şarkı listesine, müzisyenlerin tek tek performanslarından grup performansına, yaylıların müziğin içerisine yerleştirilmesine kadar her alanda birinci sınıf bir albüm var ortada. Dameron anısına modern dönemlerde kaydedilmiş bazı albümler olduğunu gördüm ve bir kaç tanesini satın alıp dinledim. Size kalpten şunu söyleyeyim muhtemelen günümüzde ve yakın gelecekte müzikal manada daha iyi bir Dameron seçkisi albümü yapılabileceğini düşünmüyorum. Açık net söyleyeyim...

Gelelim albümün önemine. 1.000 adetlik limitli basım, yapılan "AAA" kayıt ve plak kabından plağın kendisine kadar ortada çok değerli bir albüm olduğu muhakkak. Ancak birde şu açıdan düşünmeliyiz. Türkiye'deki müzik endüstrisi geçmişe göre ekonomiden ve ülkemizdeki kültürel gelişimlerden son derece olumsuz etkilenmişken, paramız her gün değer kaybederken Equinox müzik gibi bağımsız küçük bir  plak şirketinin Ferit Odman gibi bir müzisyen ile el ele verip bırakın para kazanmayı muhtemelen ceplerinden para kaybederek böylesine bir albüm yapmasını müzik aşkından başka türlü bir argüman ile açıklayabilmek pek mümkün değil! Yurt dışında birinci sınıf müzisyenlerle, birinci sınıf stüdyo ve kayıt imkanları ile çalışmak tahmin edebileceğinizin çok ötesinde pahalı işler. Ben bu çalışmanın neredeyse delilik sınırında olduğunda düşünüyorum!

Tek yapabileceğim alkışlamak...

Ülkemizdeki sözüm ona büyük plak şirketleri ve büyük müzisyenlerin şapkasını önüne alıp şu albüme bir bakış atması dileği ile...



Yorumlar